Denizli'nin Merkezefendi ilçesinde 2013 yılının Nisan ayında meydana gelen olayda, tabelacılık ve reklamcılık yapan Levent Karaduman’dan (40) uzun süre haber alınamadı. Onu son gören kişi olan, birlikte iş yaptığı teyzesinin oğlu Ali Osman Sepetçi (33) genç adamın İstanbul'a gittiğini iddia etti. Ailesi yaklaşık 4 yıl oğullarından haber alamayınca kayıp başvurusunda bulundu ve kaybolmasının 7'nci yılında ise aile, bir televizyon kanalına başvurdu. Katıldıkları televizyon programında anne Mesude Karaduman ve amca Hayati Karaduman, Levent Karaduman'ın başına ne geldiğini Sepetçi'nin çok iyi bildiğini söyleyerek olaydan katil zanlısını sorumlu tuttu.
Katil zanlısının kaybolduğu günden itibaren Levent Karaduman'a ait telefonu kullandığı da programda ortaya çıktı. Yayınlardan sonra Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Yapılan teknik incelemeler sonucunda Karaduman'ın şehir dışına çıkmadığı, telefonunun kaybolduğu gün son olarak memleketi Baklan ilçesinin Hadım Köyü'nde sinyal verdiği ortaya çıktı. Katil zanlısının evinin arkasındaki 17 metre derinliğindeki su kuyusunda yapılan çalışmalarda kayıp Levent Karaduman'ın cesedinin belden aşağı kısmı bulundu. Olayla ilgili olarak Ali Osman Sepetçi kuvvetli cinayet şüphesiyle gözaltına alındı.
Ağırlaştırılmış müebbet talep edildi, beraat aldı
Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı katil zanlısı hakkında ‘Kasten öldürme, ‘Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme' ve ‘yağma' suçlarından iddianame hazırlayarak hakkında ‘ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası' talep etti. Denizli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmalarda sanık Sepetçi suçlamaları reddederek kimseyi öldürmediğini söyledi. Duruşmadaki ifadesinde maktülün telefonu kendisinin verdiğini ve cesedin bulunduğu köye gitmediğini ileri sürerek “Kuyuya kendisi atlamış olabilir” şeklinde savunma yaptı. Yapılan yargılama sonunda mahkeme sanığın cinayeti işlediğine dair kuşku götürmeyecek delil bulunmadığı için beraatına karar verdi.
İstinaf edilen karar sonrası 18 yıl hapis cezası aldı
Karaduman ailesinin avukatları kararı istinafa taşıdı. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi'ne itirazda bulunulmasının ardından dosya 4. Ceza Dairesi'nde görüldü. Geçtiğimiz gün sonuçlanan yargılama sonrasında Bölge İdare Mahkemesi'nin ilgili ceza dairesi sanık hakkında ‘kasten öldürme' suçundan 18 yıl hapis cezasına hükmetti. Kararda, katil zanlısına ait telefonun olay günü cesedin bulunduğu yerden sinyal vermesi, sanığın mahkemedeki ifadesinde ‘Ben o köye hiç gitmedim' şeklindeki ifadesi arasındaki tutarsızlığa dikkat çekildi.
Öte yandan, sanık avukatlarının kararı Yargıtay'a taşımaya hazırlandıkları öğrenildi.
