15 metrekarelik dükkanında eski zanaatına olan bağlılığını ve işine olan tutkusunu kaybetmeyen Karacan, hem yaşadığı çevreye hem de gençlere örnek oluyor. Mesleğine duyduğu sevgiyle, eski zanaatların unutulmaması gerektiğine dikkat çekiyor.
Mustafa Karacan, 1954 yılında kalaycılığı öğrenmeye başlayarak mesleğe adım attı. O zamandan beri bu işi yapmayı sürdüren Karacan, kardeşiyle birlikte açtığı dükkanda uzun yıllar kalaycılık yaptı. Zamanla talebin azalmasıyla aktif olarak bu mesleği bırakmış olsa da, hala eski eşyaların tamirini yaparak meslek sevgisini devam ettiriyor.
65 yıllık meslek aşkı
1954 yılında ilkokulu bitirdikten sonra kalaycılık mesleğini bir ustanın yanında öğrenen Mustafa Karacan, daha sonra kardeşiyle birlikte bir dükkân açarak mesleğini sürdürdü. Ancak kardeşinin vefatından sonra kalaycılığa olan talebin azalmasıyla aktif olarak bu işi yapmayı bıraktı. Karacan, “82 yaşındayım ama içimdeki çalışma azmi hiç bitmedi” diyerek mesleğine olan sevgisini dile getirdi.
“Bakır, artık süs eşyası oldu”
Teknolojinin gelişmesiyle çelik tencerelerin yaygınlaştığını ve bakır eşyaların dolaplarda süs olarak saklandığını ifade eden Karacan, “Eskiden gelin olacak kızların çeyizinde bakır tas, tabak, kazan, tepsi, bardak, çaydanlık ve leğenler olurdu. Şimdi bakıra olan ilgi azaldı. Çünkü bakır masraflı bir iş, her yıl kalay yapılması gerekiyor. Çelik tencereler ise uzun ömürlü” dedi. Bununla birlikte, günümüzde kullanılan bazı mutfak eşyalarının sağlıksız olduğunu belirten Karacan, “Özellikle boyalı naylon kapların sağlığa zararlı olduğunu düşünüyorum. En sağlıklı ürün bakırdır” diyerek bakırın önemine dikkat çekti.
“Mesleğe ilgi kalmadı”
4 çocuk ve 10 torun sahibi olan Karacan, çocuklarının ve torunlarının hiçbirinin bu mesleğe ilgi göstermediğini dile getirerek, “2 kızım öğretmen, 1 oğlum elektrik mühendisi, 1 kızım ev hanımı. Ne çocuklarım ne de torunlarım bu mesleği devam ettirmek istemedi” dedi.
“Çırak bile yetişmiyor”
Eskiden kalaycılığın kazançlı bir meslek olduğunu ifade eden Mustafa Karacan, “Bir haftada bir memur maaşı kazanırdım. Ancak artık meslek unutuldu, çırak bile yetişmiyor” diyerek kalaycılığın zor günler geçirdiğini belirtti.
“Kendimi oyalamak için çalışıyorum”
Kalaycılık işlerini bıraksa da boş durmayan Karacan, çelik tencere, düdüklü tencere ve çaydanlık gibi ürünlerin plastik saplarını değiştirdiğini söyledi. “Bunu para için değil, vakit geçirmek ve kendimi oyalamak için yapıyorum” diyen Karacan, meslek aşkını sürdürmeye devam ediyor.
“Eski meslekler unutulmamalı”
Hayatını mesleğine adayan ve çalışkanlığıyla çevresine örnek olan Mustafa Karacan, “Eski meslekler unutulmamalı, yaşatılmalı” şeklinde konuştu. 82 yaşındaki Mustafa Karacan, eski mesleklere olan sevgisi ve azmiyle gelecek nesillere ilham olmaya devam edeceğini ifade etti.
