Denizli’de helikopterin zorunlu iniş yaptığını gören köylü, evinde hazırladığı ayranla koşup 17 saattir yangınla mücadele eden ekibi serinletti.
Rus pilotun daha önce karşılaşmadığı manzarayla ilgili paylaşımı milyonlara ulaşırken, duyarlı köylünün “Ayranı ikram edemesem içimde bir eksiklik olurdu” sözleri kalpleri ısıttı.
Denizli-Muğla il sınırında Andızlık mevkiinde önceki gün akşam saatlerinde çıkan orman yangını, havadan ve karadan yürütülen 17 saatlik çalışmanın ardından söndürüldü. Yıldırım düşmesi sonucu çıkan yangın, 3 yangın söndürme helikopterinin Çameli’nin Karabayır Mahallesi’nde bulunan göletten defalarca yaptığı sortiyle kontrol altına alındı.
Orman teşkilatı: "Köylü milletin efendisidir. İyi ki varsınız efendiler”
Yangının ikinci günündeki çalışmalarda Denizli Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı helikopter tek başına görev aldı. Sabah erken saatlerde yangın bölgesine su atmaya başlayan helikopter, saat 09.00 sıralarında bambi kontrolü için gölete yakın bir noktada bulunan Cemil Gümüş adlı çiftçiye ait araziye zorunlu iniş yaptı. İlk önce tarlasından kopardığı salatalıkları 4’ü Rus 6 personele ikram eden Gümüş, saatlerdir alevlerle boğuşan ekibi evinden hazırlayıp getirdiği ayranla serinletti. Daha önce hiç rastlamadığı manzarayı “Teşekkürler” etiketiyle sosyal medyada paylaşan Rus pilotun paylaşımı milyonlarca kişi tarafından izlenip takdir toplarken, orman teşkilatı da duyarlı çiftçiye “Köylü milletin efendisidir. İyi ki varsınız efendiler” ifadeleriyle teşekkür etti.
Yangının söndürülmesi için helikopterlerin 2 gün boyunca defalarca evinin yakınındaki göletten su aldıklarını belirten Cemil Gümüş, “Helikopterler sabah erkenden yeniden su almaya başlamıştı. Saat 09.00 sıralarında arazimde çalışıyordum. Seferin birinde helikopter benim arazime doğru inişe geçti. Ya arıza olduğunu ya da yangın sönünce burada bir müddet nöbet tutacaklarını düşündüm. Helikopter inince personel dışarıya çıktı. Ben de bahçemden kopardığım 3-5 salatalık ile onlara doğru yürüdüm. Kendilerine ikram ettim. Konuşurken ‘Hava sıcak, zamanınız varsa size ayran ikram edeyim’ dedim. Memnun oldular” dedi.
“Onlar memnun ise ben de mutlu oldum”
Yangının ilk günü daha fazla helikopterin çok sayıda sefer yaparak yangının büyümesini önlediğini anlatan Gümüş, “İkinci gün tek helikopter gelmişti. Onlar 3-4 kilometre ilerideki yangına 3-4 sefer daha yapıncaya kadar eve gidip ayranları hazırlayıp getirdim. İşleri bitip tekrar indiklerinde kendilerine ayranları ikram ettim. Sonradan öğrendim, pilot Rus’muş ama güzel de Türkçe konuşuyordu. Benim davranışım hoşlarına gitmiş ve bunu kameraya almışlar. Memnuniyetleri sosyal medyadan paylaşınca görenler hemen beni aradı. Onları memnun ettiysem ben de memnun oldum” diye konuştu.
“Eğer bu ikramı yapamamış olsaydım, içimde bir eksiklik olurdu”
“Onlar vatan savunması gibi mücadele ederken, ben de ayranımla onları bir nebze olsun serinletebildiysem, mutlu edebildiysem ne mutlu bize” diyen Gümüş, “Biz bu Torosların eteklerinde kıl çadırlarda yaşamış Yörüklerin evlatlarıyız. Yörüklerin her zaman ikramları bol olurmuş. Çadırlarına gelen misafirlerini hep memnun ederlermiş. Biz de bu neslin devamı olarak atalarımızdan öğrendiklerimizi aktarmış olduk. Eğer bu ikramı yapamamış olsaydım, içimde bir eksiklik olurdu. Ben de teşekkür ediyorum, Rus pilota da ayrıca selam gönderiyorum. Ormancılarımızdan Allah razı olsun, gece gündüz mücadele ettiler. Evim yakın olduğu için bizzat şahit oldum. Sabahlara kadar mücadele verdiler. Allah memleketimize bir daha yangın da dahil afet vermesin” dedi.
Mehmet Barlas - Ömer Akkoyun