Memorial Sağlık Grubu Medstar Antalya Hastanesi Göz Sağlığı Bölümü’nden Prof. Dr. Levent Tök, 12 Mart Dünya Glokom Günü kapsamında yaptığı açıklamada, hastalığın büyük ölçüde belirti vermeden ilerlediğini vurguladı. Bazı hastalarda göz ağrısı, kızarıklık veya bulanık görme gibi belirtiler ortaya çıkarken, çoğu kişi hastalığın farkına varamadan ciddi görme kaybı yaşayabiliyor. Bu nedenle rutin göz muayenelerinin aksatılmaması gerektiğini belirten Tök, "Glokomda erken teşhis hayat kurtarır" dedi.
Kimler Glokom Riski Taşıyor?
Glokomun her yaşta görülebileceğini belirten uzmanlar, özellikle 40 yaş üzerindeki bireylerin daha fazla risk altında olduğunu söylüyor. Risk grubunda olan kişiler arasında şunlar yer alıyor:
- Ailesinde glokom öyküsü bulunanlar
- Steroid içeren ilaçları uzun süre kullananlar
- Göz travması geçirenler
- Şeker hastalığı veya yüksek tansiyonu olanlar
Bu kişiler, yılda en az bir kez göz muayenesine gitmeli ve göz içi basınç ölçümlerini yaptırmalıdır.
Glokom Tanısı ve Tedavi Yöntemleri
Glokom tanısı için göz içi basınç ölçümü, optik sinir muayenesi ve görme alanı testleri yapılmaktadır. Modern teknoloji sayesinde optik sinirin detaylı değerlendirilmesi ve hastalığın seyrinin takip edilmesi mümkündür.
Tedavide en yaygın yöntem, göz içi basıncını düşüren ilaçların düzenli kullanımıdır. Ancak bazı hastalarda lazer tedavileri ve cerrahi müdahaleler de gerekebilir. Son yıllarda gelişen SLT, SubCyclo ve YAG lazer tedavileri, ilaçsız tedavi için umut verici seçenekler sunmaktadır.