Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 12 Mart 1921’de kabul edilen marş, o dönemde büyük bir coşku ve heyecana sahne olurken, bazı milletvekillerinin itirazları ve tarihi tartışmalar da tutanaklara yansıdı.
Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver’in Meclis kürsüsünde marşı okuması sırasında duyulan "Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak" dizeleri, milletvekillerinin ayakta alkışlamasına neden oldu. Ancak marşın kabulü öncesinde, ödüllü bir yarışma sonucu seçilmesi bazı milletvekilleri tarafından eleştirildi. Mehmet Akif Ersoy’un ödülü reddetmesi ise büyük takdir topladı.
Meclis görüşmelerinde, marşın kabulünün bir seçici kurul yerine doğrudan milletvekilleri tarafından oylanması gerektiği görüşü ağırlık kazandı. Kastamonu Milletvekili Suad Soyer ve Çankırı Milletvekili Mehmed Tevfik Durlanık, İstiklal Marşı’nın milli ruhu en iyi şekilde yansıttığını vurgularken, Konya Milletvekili Refik Koraltan, marşın milletin ruhunu yansıttığını belirterek ayakta okunması gerektiğini ifade etti.
Oylama sonucunda büyük çoğunlukla kabul edilen İstiklal Marşı, sadece bir şiir veya beste olmanın ötesinde, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin simgesi haline geldi.