Kızılcık Şerbeti dizisi, başladığı dönemde hem oyuncuların hem de yapımcı Faruk Turgut'un ifadelerine göre, farklı dünyalardan gelmiş gibi görünen insanların aslında benzer değerlere sahip olduğunu vurgulamayı amaçlamıştı. Muhafazakar ve seküler ailelerin, görünüşte farklı yaşamlar sürdüğüne rağmen, benzer duyguları ve değerleri paylaştığını anlatan bir hikaye olarak başlamıştı.
Ancak ikinci sezonla birlikte dizi, daha fazla kadın-erkek ilişkilerine odaklanmaya başladı. Kıvılcım ve Ömer'in ilişkisi yanı sıra, Doğa ile Fatih ve Nursema ile Umut ilişkileri de ana konular haline geldi. Ayrıca Abdullah Bey nedeniyle Alev ve Pembe'nin karşı karşıya gelmesi, kadın çekişmesinin hikayede daha fazla öne çıkmasına yol açtı.
Başlangıçta farklı kültürlerin birbirine yakın olabileceği fikri üzerine kurulan senaryo, şimdi daha fazla reyting elde etmek için kadın-erkek ilişkilerine ve aşk temasına yöneliyor gibi görünüyor.
Televizyon eleştirmeni Sina Koloğlu da bu değişime dikkat çekiyor ve dizinin ilk sezonundaki "farklı yaşamlar bir araya gelebilir" tezinin yerini "o kadar da kolay değil" düşüncesine bıraktığını ifade ediyor. Umut'un alkol tüketimi ve Nursema'nın tepkisi gibi sahneler, dizinin yeni döneminin izlerini taşıyor gibi görünüyor.
Dizi başlangıç amacından uzaklaşmış gibi görünüyor ve muhafazakar ile seküler ailelerin bir arada yaşama potansiyeline odaklanan hikaye, kadın-erkek ilişkileri ve aşk temasına kayıyor gibi gözüküyor.