Artık seçimin yapılmasına 5 gün kala, tahmin, öngörü, şu kazanacak, bu kaybedecek deme vakti geldi, geçti..
İnsanlarımızın yüzde 99'u kararını verdi, sandığa gidip iradesi tecelli edecek ve son sözünü söyleyecektir..
Köşe yazarları, kanaat önderleri bugünden sonra ne söylerse söylesin, boşuna, nafile çaba olur..
Böyle bir ahval içinde fıkralarla hem gülelim, hem de eğlenelim..
İŞÇİ-MEMUR VE KÖYLÜ CHP'Lİ OLMUŞLAR
Ayşecik evinin önüne, kutu içinde yeni doğmuş 3 kedi yavrusuyla oturmuş ve isteyenlere vermek için karton kağıda 'BEDAVA YAVRULAR' ilanı yazmış. Kızın önünde siyah iki araba durur ve öndekinden bir bey iner..
-'Merhaba güzel kız, benim adım Bülent Arınç, bu kutuda ne var?'
Ayşecik:
-'Kedi yavruları'
Arınç:
-Bunların yaşı kaç?'
Ayşecik:
'Daha yeni doğdular, çok küçükler, gözleri bile açılmadı'
Arınç:
'Peki, bu kediler ne cins ve adları nedir?'
Ayşecik:
Gülümseyerek 'AK Partili işçi, memur, köylü'
Bülent Arınç Bey, kulaklarına inanamaz. Sayın Başkan Erdoğan'ı arar, durumu anlatır. Bu ele geçmeyecek bir seçim propaganda olanağıdır.. Hemen yandaş medyaya haber verilir. İki gün sonra Ayşeciğin sepetinin önünde TV naklen yayın yapan araçlar durur. Kameralar çekime ve yayına hazır olunca siyah araçtan Sayın Başkan ve Arınç iner ve Ayşeciğin yanına gelir:
'Günaydın güzel kız!
Bu arkadaşlara bu yavruların ne cins olduklarını ve adlarını söyler misin?'
Ayşecik:
'Tabi efendim! 'Bunlar CHP'li işçi, memur, köylü'
Bülent Arınç Bey ve Recep Tayyip Erdoğan Bey çok şaşırırlar ve:
'Fakat sen daha geçen gün bunların AK Partili memur, işçi, köylü olduklarını söylememiş miydin?'
Ayşecik gülerek:
'Evet doğru. Fakat bu gün onların gözleri açıldı..'
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
3 MEKTUP
Adamın birini, hiç ummadığı bir anda sadrazam yapmışlar.
Adam ne yapacağını bilmiyormuş. Kendi kendine 'en iyisi eski sadrazama danışayım' demiş ve yanına çağırmış..
Hoş beş sohbetten sonra tavsiye olarak eski sadrazam derki:
-Bak sana üç mektup bırakıyorum. Zora düştükçe, sırasıyla aç ve mektupta denilenleri yap!
Aradan günler geçmiş. Başı sıkışan sadrazam ilk mektubu açmış:
-Senden öncekileri kötüle diye yazıyormuş mektupta. Ve sadrazam mektupta denilenleri yapmış. Durmadan kendisinden öncekileri kötülemiş, yerin dibine batırmış…
Ama durum bir türlü düzelmiyormuş. En sonunda dayanamamış ikinci mektubu da açmış ve yakın çevrendekileri de kötüle diye yazılıymış.
Ve sadrazam yememiş, içmemiş, yakın çevresindekileri de, hatta en yanındakileri bile kötülemeye başlamış.
Günlerce hiç durup dinlenmeden kötülemiş. Ama durum bir türlü düzelmemiş. Dayanamayıp üçüncü mektubu da açmış ve şöyle yazılıymış:
-Üç mektup da sen yaz...
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
KUMAR
Temel ile Dursun kumarhaneye giderler..
Her ikisi de kaybetmiş ve gece yarısı yolda yürüyorlarmış…
Temel çıplak, Dursun ise yalnız donla..
Temel, Dursun'a demiş ki;
'Dursun,senun neyini seviyrum piliyimisun ?
Dursun:
Neyumi seviyısun?
Temel:
Kumarda nerde duracağuni piliyısun
Gelecek hafta ilginç konuları görüşmek üzere sağlıklı ve sevgiyle kalın..
SOKAK GAZETECİSİ
Bucak-BURDUR
