Ramazan ayı, bütün Müslüman alemi için oldukça kutsaldır. Bu ayda tutulan orucun anlamı hem çoktur hem de derindir. Biraz nefsini terbiye etmek, biraz insan hâlinden anlamak, biraz da elindekilerin kıymetini bilmek olarak tanımlanır. Kişi 30 gün boyunca sadece oruç tutmaz, aynı zamanda kendini manevi anlamda fazlaca geliştirir. Maddi anlamda da bolluk ve berekete sahip olacağına inanılır. 

Üniversite mezunu çoban: 35 koyundan 450’ye uzanan hikaye Üniversite mezunu çoban: 35 koyundan 450’ye uzanan hikaye

Ramazan ayı bazı yıllarda 29 gün, bazı yıllarda 30 gün sürer. 29 gün sürdüğü zaman eksik olduğu anlamına gelmez, o zaman tutulan oruçlar da tamdır. Çünkü farz olan Ramazan ayının hepsini oruçlu geçirmektir. Genellikle 30 gün sürse de 29 gün sürdüğü zamanlar olur ama bu sayı asla azalmaz ya da artmaz. Sadece bu ikisinde takılı kalır. Bu durum şu hadisle ifade edilebilir: “Ramazan hilalini görünce oruca başlayın, Şevval hilalini görünce orucunuza son verin. Fakat eğer buluttan hilal görülmezse Şaban ayını 30’a tamamlayın.” 

Her zaman 30 gün olmaması, bazen 29 gün sürmesi aylar için belirlenmiş olan kameri ay özelliğinden kaynaklanır. Ramazanın belirlenmesindeki neden açıkça bellidir. Hicri takvim bir ay takvimidir. Ayın dünyanın etrafındaki dolanışını esas alır ve bu yüzden Miladi takvimden 10-12 gün kadar kısadır. Bu ay Hicri takviminin bir parçasıdır ve bu yüzden tarihi her yıl Miladi takviminde değişir. Günümüzde hilalin ne zaman çıkacağı, bayramın ne zaman olacağı önceden hesaplanabilir. Yapılan hesaplamalarda genellikle bir yanlışlık bulunmaz ve Hicri takvime uygun şekilde her yıl 10-11 gün geriye gelinerek oruç tutulmaya başlanır. 

Hesaplamaların belirli bir takvime ve hareketine göre yapıldığı bu ay, hilalin görülmesiyle başlar. Orucun 30 gün olarak belirlenmesinin ve tarihinin açıklanmasının en önemli nedeni hilaldir. Yılın belirli dönemlerinde hilal iki kez görülür. Birinci kez görülmesi Ramazan ayının başlangıcı, ikinci kez görülmesi ise Ramazan ayının bitiş günü olarak kabullenir. Bu iki görülme tarihleri arası her zaman 29 ya da 30 gün olur ama hesaplamalar çoğu zaman 30 günü gösterir, bu yüzden 30 gün oruç tutulur. Bu durum sadece ayın dünya etrafındaki dönüşüne, dönerken geçen süreye, hareketlerine bağlıdır. 

Kuran-ı Kerim'de oruçla ilgili tarihler sadece Ramazan ayında tutulması gerektiğini buyurur. Hilal ile başlayıp hilal ile biten ayın incelenmesi ve bu döngünün başlangıç, bitiş tarihlerinin doğrulanması, hesaplanması, insanlara belirtilmesi gerekir. Oruçla Ramazan ayı arasında sıkı bir ilişki vardır. Şöyle ki, insanlara ulaşan çoğu hadiste, bu ayda tutulan orucun kişiye cennet kapısı açtığı söylenir. 29 ya da 30 günün tamamında tutulan oruç, orucu tutan kişiyi yeni doğmuş bebek gibi temiz bir hâle getirir. Bir inanışa göre cennete ulaştıracak rahmet kapıları bir aylık süre boyunca açılır, kişi cehenneme gitmesine yol açabilecek her türlü hareketten uzaklaşır, bu yüzden nefsine ve iradesine her zamankinden daha fazla sahip çıktığını fark eder.

Yapılan her ibadet, bu ay içerisinde çok daha fazla sevaba sahiptir. Yıllarca aç ve susuz kalan, su bile görmemiş ya da görüp alamamış insanları anlamak, onlarla empati kurabilmek, elinde olan her şey için şükür edebilmek gerekir. Tutulan oruç tam da bunların farkına varılmasını sağlar. Bir ay boyunca kendi nefsini terbiye eden insan, bir ayın sonunda kendini yeniden doğmuş gibi hissederek, elindekilerin kıymetini bilerek hayata devam eder.

Kaynak: HABER MERKEZİ