Kadro listesini İlk okuduğumda epey tereddüt duydum.
Neticede bu ve benzeri ekiplerin bu partiyi, şahlandırmasını ve iktidar yapmasını bekliyoruz, seçmen olarak bizi temsil edecek arkadaşlara bizim de çoğunluk olarak olur vermemez , güven duymamız gerekli,ömrümüz yeter de birlikte yaşayacağımız zaman dilimini düşünürsek ( kuşak ve teknoloji çatışması açısından)yeni nesil sadece yeni neslin değil, diye düşündüm bir an , siyasetteki tecrübesizlik konusu mu kafamı bulandırdı acaba?
Tecrübelilerin tecrübesi hangi konulardaydı peki diye sordum kendi kendime…
Sonra gençleri ne kadar azımsadığımı farkettim. Öyle alışmışız ki ayrıştırılmaya, gençlerle yaşalmışları bile karşı karşıya getirmişti zihnim.
Halkla ilişkilerde içtenlik, sempatiklik kadar gençliğin kattığı enerjinin yansımasının seçmende karşılığının fazlasıyla olduğunu kadın vekil adayımız genç bir arkadaşımızda tecrübe ettik.
Çoğumuz listede ilk aday o olsaydı, kazanmak onun hakkıydı da dedik.
Ama bu modelde oturmayan bir şey vardı yine de kafamda.
Sonrasında ,İlçe başkanının teşekkür metnindeki bir cümle beni çok etkiledi tam üç kez okudum.
Kitapta olsaydı kesinlikle kalemle altını çizerdim bu cümlenin.
“…, yeni dönemde yer alacak olan yeni nesil siyasetin temsilcisi Yönetim Kurulu Üyelerimize ve Kongre Delegelerimize üstün başarılar diliyorum.”
Yeni dönem ,yeni nesil siyaset ve yeni nesil…
Biz zaten hep ne istiyoruz; kavgamız, çabamız gelecek nesile yaşanılır bir ülke bırakmak için değil mi?
Ülkemiz gençleşiyor, genç nüfus artıyor ama yönetenlerin çoğunluğu altmış yaş üstü.
Ne kadar genç düşünebilirler ki bu insanlar.
Gençlere akıl vermek dışında ne katabildiler?
Gençler onları dinledi mi? Dinlemediler…
Ve kök salmış yöneticiler koltuğu kaptırmayalım diye bir de "gençlik kolları" diye birşey de icat etmişler.
Parti için delikanlarıyla çalışan gençler, angarya işlerle koşturulanlar da gençler.
Genç nesilin prototipine bakıldığı vakit, bizim tecrübelerimiz onlara bir katkı sunamayacak, kabul etmeyecekler.
Sonuç ortada zaten.
Düzensizlikten şikayetçi olduğumuz , genç nesilin de çoğunlukta olduğu ülkemizde, genç liderler de daha çok oy toplayabilir ayrıca yeni bakış açıları ve dinamik halleriyle ülkenin bir çok sorununa da çözüm getirebilir kanaati oluştu fazlasıyla.
Kafamı kurcalayan da sanırım maruz kaldığımız siyasi düzenimizdi diye düşündüm.
Türkiye’de siyaset yapmak , özellikle de muhalefet partide olmak maddi manevi çok yıpratıcı, kısa dönem de olsa tecrübe ettim.
Bu arada benim becerilerimi aşıyordu ve görevden ayrıldım.
Acaba siyasete atılan gençler eğitim ya da iş hayatlarının acımasız ağırlığı altında ezilmekten siyasete bu vakiti ve kaynağı bulacaklar mıydı?
Kendinden kıdemli yol arkadaşları tarafından ciddiye mi alınacaklar, yoksa angarya işler için ötelenecekler miydi?
Sorular , tereddütler listesi uzar gider .
Bu listeye eklenmeyecek tek şey, gençlerin apolitik olduğudur.
Siyaseti bizim nesilden daha iyi takip ediyorlar ve kesinlikle neyi nasıl yaşamak istediklerini kime güvendiklerini bizden daha iyi biliyorlar.
Devir teknoloji ve bilişim devri, devir gençlerin devri.
Ya hayati tecrübe…
İnsan ilişkilerimi olumlu ya da olumsuz etkilemesi haricinde ben pek de faydasını görmedim .
İçinde bulunduğu krizi çözebilecek yetide her insan kanımca tecrübelidir, yaşın pek de önemi yokmuş buna inandım.
Hayati tecrübe bilgisayarın ekran koruyucusunu anımsatıyor bana.
İnsanların maskesi hatta.
Özünde herkes bambaşka.
Gençler , kıdemli yöneticiler tarafından SENKRONİZE edilirse;.kıdemli siyasetçiler hal ve hareketleriyle doğru rol model olur, mantıklı eleştirilere açık olurlarsa, kaygıları ülkenin geleceği olursa, yaşlısı genci ekip halinde hareket ederlerse FEVKALADENİN FEVKİNDE bir oluşum olur.
Tabii ki de siyasete gönül ve yıllarını vermiş ahde vefalı olan büyüklerini unutmamak kaydıyla.
Fikir güzel.
Tebrik eder, başarılar dilerim .
Sevgiyle kalın.