Serpil Arslan Yazdı "NUH'UN GEMİSİ"

Dün gece rüyamda, top sakallı, koca kelleli,kel kafalı,beli bükük eli bastonlu boynu heybeli bir dede gördüm. Kimsin sen diye sordum; 'Dış Güçlerim' ben, dedi. Dış mı ,diş mi dedim. Dış, dış diye yüksek sesle tekrarlayınca derin bir oh çektim. İyi o zaman da; gerçekte var mısın sen,dedim. Herhalde varım ki, rüyana girdim dedi. Çocukları diş perisi masalına inandıran sen misin bir daha diye kendime kızdım. Heybende ne var peki dedim; üç göksel kombinasyon ve bol retrolu gezegenler var ;domates , biber , kabak kurusu olacak değil herhalde dedi. Astrolojiden anladığını sezinleyince; ee o vakit sen çoğu şeyi öngörebilirsin dedim. Sor ,dedi neyi merak ediyorsan. Tam da buydu aradığım;arayıp da bulamadığım, aslında kendi adıma çok meraklandığım soruların cevapları olmasına rağmen bencillik etmeye utandım birden rüyamda görünce bir müneccimi; 2023 yılı nasıl geçecek ülkemiz adımıza deyiverdim, deyiverdim demeye de içim içimi yedi bir yandan. Keskin virajlı,bol krizli, Ekim bilemedin Kasım devalüasyonlu, depremli selli, siyasi seçim zırvalıklarıyla dolu bir yıl olacak dedi. Keşke kendi özelime ait sorular sorsaydım, daha az mı travmatik olurdu bu rüya diye düşündüm birden. İyi de yetmedi mi, fazlası da mı var dedim; bir taraftan kendi adıma kurduğum hayallerimin de yıkıntısı altında kalmışlık hissiyle. Sabredin beş ayınız kaldı yılın bitmesine , her yılbaşında geçen yılı kötüler durursanız gelen gideni aratacak dedi. Tövbe, bir daha demeyiz dedim. Peki, döviz kuru ne olacak ? Geçenki keriz silkelemesine ben de dahildim de dedim ama bu kısmı içimden. Onlar yalan olacak dedi. Nasıl yani dedim. Dolar molar balon gibi sönecek, hepsi hikaye dedi. Ya altın dedim. Altın , altın çağını yaşayacak dedi. Keşke altın biriktirseydim diye iç çektim belli etmediğimi düşünerek ve kafası karışsın diye zor bir soru sorayım istedim. Zor bir soru olacak belki ama Kılıçdaroğlu istifa edecek mi dedim. Yerel seçimlere kadar bekleyeceksiniz dedi. Onu biz de öngörebiliyoruz dedim usulca. Ya İmamoğlu ne olacak dedim. Ona söyleyin, yıldızı düşük, burcu retrodan etkileniyor biraz kenarda dursun, yeni bir parti gözüküyor ona dedi. İmamoğlu ile bir dahaki Zoom toplantısında bu konuyu görüşmeliyim mutlaka diye geçirdim aklımdan. Yerel seçimler nasıl sonuçlanacak dedim. Bu kadar basit sorularla rüyandaki zamanını boşa harcama dedi. Hımmm… En azından İstanbul belediye başkanının adının baş harfini söyler misin, dedim. S, dedi. Sinan mı Süleyman mı dedim, güldü. Anlamadım tabii ki de. Sonra ne olacak politikada dedim. İşiniz gücünüz siyaset,siyasetle yatar siyasetle kalkar oldunuz dedi kızarak. E ,bay her zaman haklı dedim içimden, sakalı da var sözünü de geçirebiliyor bana. Türkiye'de iç dengeler değişecek, kanunlar değişecek,parti içlerinde büyük değişiklikler yaşanacak,ahlaki çöküntü zirve yapacak,mülteciler iç karışıklığa sebep olacak, sonrasında Avrupa'lı mülteciler de çoğalacak, hükümet bu sorunlara artık dur diyecek dedi. E sonra dedim. Sonrası size bağlı dedi. Toprağınıza , doğaya , hayvanlara , birbirinize eziyet etmeyin, BASMA FİSTAN giyin bol ZEYTİNYAĞLI yiyin dedi; basma da fistan giyemem aman türküsünü mırıldandı. Vardır bi bildiği,rüyam bitince bu türkünün hikayesine bakayım Google amcadan diye geçirdim içimden. Kemerleri biraz sıkın, gereksiz harcama yapmayın, ülkece birbirinize BEDDUA etmeyin dedi. Boynumu bükmüş sessizliğe bürünmek üzereyken, birden bir sese kulak kabartır gibi gibi durdu, kel kafalı top sakallı , beli bükük,eli bastonlu, boynu heybeli koca kelleli dede.Alnında da amma kırışıklıklar var diye düşünürken birden merakla; ne duydun dedim. Sus, dedi; güzel bir döngünün gelişinin ayak sesleri bu , ferahlığın , umudun, sevginin sesi dedi. Niye bu kadar sessiz peki bu Umut'la Sevgi dedim. Dinlemeyi bilmediğinizden dedi. İyi de kimi dinleyeceğiz dedim. Kalbinizi dedi. Halbuki bilse o kalp sesim bana neler yaşattı. Siz, toplum olarak yükselebileceğinizin farkında değilsiniz ama biz dış güçler bunun farkındayız, boşuna kel kalmadı bu koca kelle dedi. Koca kelleli diye azımsadığımı hissetti mi acaba diye düşünürken devam etti; siz hayat pahalılığına, siyasetçilerin dalaverelerine ,mültecilere odaklandınız uzun süredir kafalarınız karışık dedi. 2023 iyi gelmedi, iyi de gitmeyecek ama ileriye bakın, kendi özünüzdeki ve ayak bastığınız topraklardaki cevheri keşfedin dedi. Neleri atlatmadınız ki, bu tatsız dönem de geçecek ; üstüste ev kurmayın deprem kapıda,betonlara tapmayın sel kapıda,tarıma sahip çıkın kıtlık kapıda, ağaçlarınıza sımsıkı sarılın kuraklık kapıda,işinize sahip çıkın işsizlik kapıda dedi. Bizde bu verimli topraklar, cefakar insanlar yok, umudunuzu , birbirinize sevginizi kaybetmeyin, çok yakında nihayetinde yeniden ayağa kalkacaksınız dedi. Şu dönemleri birlik bilinciyle aşacaksınız, sevgi dilinizde problem oluştu,ne kendinizle, ne de doğayla savaşmayın , kaybeden onlar olursa kazanan siz olmazsınız; AYNI GEMİDE olduğunuzun farkına varmak için NUH TUFA'nını mı bekliyorsunuz dedi.

Oysa biz neleri dert ediyor muşuz yahu;tam kırışıklarını sayamadığım alnından öpecekken kel kafalı, koca kelleli, beli bükük, eli bastonlu, boynu heybeli dedenin; uyanmışım. Sevgiyle kalın.

SERPİL ARSLAN / GAZETEBU KÖŞE YAZARI