Bucak ve çevresinin Türkler’in eline geçtiği tarih muhtemelen 13. yüzyıl başları (1204), yani Anadolu Selçuklu Devleti hükümdarı III. Kılıçarslan zamanıdır.
Malazgirt Meydan Savaşı’ndan sonra Anadolu’ya kitleler halinde Oğuz ve Türkmen boyları gelmiş ve Burdur ve Antalya civarına Tekeoğulları ve boyları yerleşmiştir. Bucak ve civarı Anadolu Beylikleri döneminde Isparta ve Burdur’da yaşayan Hamitoğulları ile Antalya’da yaşayan Tekeoğulları arasında uzun çatışmalara yol açtıktan sonra Hamitoğulları’nın eline geçmiştir.
Selçuklular döneminde Bucak ve çevresinde yoğun bir yerleşme olmuştur. Böylece Kremna yakınlarında Girmiye (bugünkü Çamlık) köyü kurulmuştur. Bu köy uzun süre Teke (Antalya) Sancağı’na bağlı bir nahiye ve kaza olarak kalmıştır. Melli (Kocaaliler) çevresine de yerleşimlerin ilk temeli bu dönemde atılmıştır.
Bucak ilçe merkezine yakın İncirhanı çevresinde İncirli köyü kurulmuştur. Evliya Çelebi’nin “Seyahatname”sinde İncirli köyü, “Teke toprağında bir Müslüman köydür” cümlesiyle tanıtılmaktadır. Şemseddin Sâmi, “Kamus-ul A’lam” adlı eserinde İncirli köyünü “İncir Bazarı” olarak tanıtmaktadır. İncirli köyünden başka şimdiki İncirdere köyü yakınlarında Güğüp köyü, bugün ilçede Turba denilen mevkide Hamit Köyü, şu anda sanayii sitesinin bulunduğu yerde Onaç köyü o dönemin önemli yerleşim merkezlerindendir.
Bu köylerden günümüze kadar ulaşabileni sadece Girmiye (Çamlık)’dir. Bucak, Burdur ve çevresi Yıldırım Bayezid döneminde Osmanlı Devleti’ne katılmıştır. Yıldırım Bayezid 1391 yılında Hamit İli’ni alarak Anadolu Beylerbeyliği’nin merkezi olan Kütahya Vilayeti’ne bağlamıştır.
Osmanlı hakimiyetinin başlaması ile birlikte Bucak ve civarının büyük bölümü Teke (Antalya) Sancağı idari yapısı içinde kalmış, az bir kısmı da Hamid (Isparta) Sancağı idari yapısına dahil olmuştur. 1522’de Burdur, Tirkemiş ilçesinin merkeziydi. Ağlasun, Gölhisar, İncirli (Bucak), Erle (Yeşilova) ve Acıpayam nahiyelerine bağlı köylerin bir bölümü Burdur’a bağlıydı.
Bugün Bucak ilçesi sınırları içinde kalan bazı köyler de Bağovası nahiyesine (bugünkü Dağ nahiyesine) bağlıydı. Kızılkaya, önce Bağovası’na bağlıyken 16. Yüzyıl sonlarında nahiye olmuştur.
*Görseller yapay zeka ile oluşturulmuştur.