Yenidoğan Yoğun Bakımında Hemşire İhmal İddiası
Diyarbakır’da 24 Ağustos 2021 tarihinde erken doğum yapan K.A., özel bir hastanede ikiz bebek dünyaya getirdi. Yenidoğan yoğun bakım ünitesine alınan ikizlerden erkek bebek E.A.A., 5 Ekim 2021'de hayatını kaybetti. Hastane yönetimi, ölümün doğal bir sebepten kaynaklandığını belirtti, ancak baba E.A., 14 Ekim’de kızını ziyarete gittiği hastanede, bir hasta bakıcısının kendisine oğlunun ölümünün doğal olmadığını, hemşirelerin ihmali sonucu öldüğünü ve bu durumu kayda aldığını söyledi. Bunun üzerine baba, savcılığa başvurdu ve olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Bebeğin ölüm sebebini belirlemek amacıyla, 18 Ekim 2021 tarihinde mezarı açılarak otopsi yapıldı. Dosya, Adana, İstanbul ve Diyarbakır’daki Adli Tıp Birimleri’ne gönderildi. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan mütalaa, mahkeme tarafından incelenecek. Ailenin avukatı Muhammet Tanrıkulu, yaptığı açıklamada, 24 Ağustos 2021 tarihinde erken doğan ikizlerin kuvöze alındığını ve kız bebeğin durumunun daha kötü, erkek bebeğin daha iyi olduğunu belirtti.
Tanrıkulu, "4 Ekim’de müvekkilim telefonla arandı, ‘Çocuğunuz şu anda krize girdi, can çekişiyor’ diye bilgi verildi. 5 Ekim’de bebek vefat etti. Müvekkilim kızının vefat ettiğini zannetti, fakat oğlunun öldüğü öğrenildi. Doğal ölüm olarak ailesine bildirildiği için bebek defnedildi. Kız bebek ise hastanede kalmaya devam etti. 14 Ekim’de, hasta bakıcı, babaya arabasına gelip, oğlunun ölümünün doğal olmadığını, hemşirelerin uyuduğu sırada çocuğun kusmuğunda boğularak öldüğünü söyledi." ifadelerini kullandı. Hasta bakıcısının iddiaları sonrası, olayın peşini bırakmayan aile savcılığa başvurmuş, avukat Tanrıkulu ile birlikte davanın takibini başlatmıştır.
Mezar Açılıp Otopsi Yapıldı: Ölüm Sebebi Araştırılıyor
Avukat Tanrıkulu, otopsi işlemi ve sonrasındaki gelişmeleri şu şekilde aktardı: "Savcılığın başlattığı soruşturma çerçevesinde, 18 Ekim 2021’de bebeğin mezarı açıldı ve otopsi gerçekleştirildi. Dosya, Adana, İstanbul ve Diyarbakır’daki Adli Tıp birimlerine gönderildi. Ayrıca, hemşirelerin ve doktorların ifadelerine başvuruldu. Bazı hemşireler ölümün doğal bir şekilde gerçekleştiğini söylese de, başka bir hemşire, yoğun bakımda iki hemşirenin uyuduğunu, bebeğin morarmış halde bulunduktan sonra hemşireleri uyandırdığını ve yapılan müdahalelere rağmen bebeğin kurtarılamadığını belirtti."
Sağlık Bakanlığı, olayla ilgili üç hemşire için soruşturma izni verdi, ancak iki doktor hakkında soruşturma izni vermedi. Yapılan itiraz sonucunda, doktorlar da soruşturma kapsamına alındı. Olayın dosyası, 2024 Mayıs ayında Adli Tıp’a gönderilmişti ve şu anki süreçte karar aşamasına gelindi.
Şok Edici Görüntüler: Yoğun Bakımda İhmaller
Avukat Tanrıkulu, hasta bakıcısının çektiği video kaydını da kamuoyuna sundu. Videolarda, tek bir kuvöze yerleştirilen üç bebekten birinin durumunun ağır olduğu, hemşirenin uyuduğu ve TikTok videosu çekerek dans ettiği görülüyor. Ayrıca, bebeklerin kanlı bir şekilde kuvözde bekletildiği iddia ediliyor. Tanrıkulu, "Görüntülerde, bebeklerin satürasyon seviyelerinin 90 yerine 70'e düşürüldüğü ve bu şekilde alarm sisteminin daha geç çalıştığı anlaşılmaktadır. Hemşireler, uyarı verilmesine rağmen uyumaya devam etti" diyerek sağlık ekibinin ihmali üzerine yapılan iddiaları dile getirdi.
Ailenin avukatı, hastane yönetiminin de sorumluluğu bulunduğunu belirtti. "Hastanenin yoğun bakım ünitesinde sadece iki hemşire çalışıyor. Ancak hastanede toplamda 18 hemşire eksik. Bu durum, bebeklerin düzgün bir şekilde izlenmemesine yol açmıştır" dedi. Olayda dikkat çeken bir başka unsur ise, bebeğin ölümünden önceki hareketliliğiyle ilgili kaydedilen videolardır. Ailenin avukatı, hastane evraklarında bebeğin vefatından önce hareketsiz olduğuna dair bir yazının yer aldığını belirterek, "Elimizdeki videolar, bebeğin vefatından bir gün önce hareketli olduğunu kanıtlamaktadır" açıklamasında bulundu. Tanrıkulu, "Hastane yönetiminin, ölümlerle ilgili gerçeği gizlemek için çaba harcadığına dair güçlü delillerimiz var. Röntgen çekildi ve batın yıkaması yapıldığı gözlemlendi. Bu tür ölümlerin gizlenmeye çalışılması, sağlık çalışanlarının sorumsuzluğu ve yönetiminin ihmali ile birleştirildi" diye konuştu.
Acılı Aile: ‘Adalet Arayışımız Devam Edecek’
Ailenin acısı büyürken, bebeklerinin ölümüne dair ihmallerin açığa çıkması için mücadele devam ediyor. Avukat Tanrıkulu, "İkiz bebekler için her şey iki kez alındı. Acı büyüdü, ancak adalet arayışımız sürecek" dedi.