Burdur’da bakliyat üretimini yeniden artırmalıyız!
Burdur’da bakliyat üretiminin 1983’ten bu yana en düşük seviyede olduğunu vurgulayan BTB Başkanı Gündüzalp, “Kuraklığın pencesinde üretim mücadelesi verdiğimiz bu dönemde, uygulanacak doğru yöntemlerle az su isteyen bakliyat üretimininin yeniden artmasını teşvik etmeliyiz.” dedi.
Burdur’un tarımsal üretim verilerini analiz etmeye devam eden Burdur Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Veteriner Hekim Ömer Faruk Gündüzalp, 1983’ten bu yana değişen hayvan varlığı ile hububat üretim verilerinin ardından bakliyat üretim rakamlarını da değerlendirdi. 1983’te 14 Bin Ton’u, 1988’de ise Burdur’da en çok üretim rakamına ulaşarak 23.7 Bin Ton’u bulan nohutun, 2023’e gelindiğinde Bin 304 Ton’a gerilediğini açıklayan Gündüzalp, 1990’lı yılların sonuna kadar Burdur’un nohut üretiminde ciddi bir varlığa sahip olduğunu, kuru fasulye ve üretimi az olsa da yerel pazara yetecek seviyede olan mercimeğin de benzer kaderi paylaştığını belirtti. Üretimdeki azalmanın sebeplerini ve çözüm önerilerini de değerlendiren Gündüzalp, gelişen tarım teknolojileri ve erken tanı sistemiyle oluşacak hastalıklar ve üretimi tehdit eden diğer problemlerin üstesinden gelinerek, bakliyat üretiminin artırılabileceğini ifade etti.
23.7 Bin Ton nohut üretirken 1.3 Bin Ton’a geriledik
Burdur’da nohut üretiminin 1983’ten 2023’e kadar olan 40 yıllık üretim miktarlarını değerlendiren Burdur Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Veteriner Hekim Ömer Faruk Gündüzalp, “Verilere baktığımızda 1983’te 14 Bin Ton olan nohut üretimimiz, 1988’de 23,7 Bin Ton’a kadar çıkmış. 2000 Yılına kadar düşüş grafiği süren ve 12 Bin Ton’a gerileyen üretim, 2009 Yılına kadar 15 Bin Ton’un üzerinde kalmış. 2010’da 8 Bin Ton’a gerilemiş ve 2017’ye kadar aynı seyirde devam etmiş. 2018’den 2023’e kadar 5 yılda ise 2 Bin Ton bandının altına inmiş, 2023’e gelindiğinde Burdur’da nohut üretimi Bin 304 Ton’a düşmüş. Tablonun böylesi düşmesindeki başlıca sebep, diğer tarımsal ürünlerdeki azalmada olduğu gibi şehirlere göçün artmasıdır. Diğer sebepler ise nohut hasatının zahmetli oluşu, hasat kayıplarının yüksek miktarda olması, mantari hastalıklar, domuz ve büyükbaş hayvancılığın artmasıyla başlayan yem bitkilerine yönelimdir. Nohut ekiminin en yoğun olduğu Yeşilova İlçemizde görüştüğümüz üreticilerimiz, nohut ekimini bırakmalarındaki başlıca sebebi, iklim değişikliği, mantari hastalık olan antraknoz ve bölgede mermer ocaklarının da etkisiyle domuz istilalarının artmasına bağlıyorlar. Üreticiler, şehrimizde 2017’de nohut üretimini büyük oranda bırakmalarının sebebini de o dönem ki nohut fiyatları olduğunu söylüyorlar.” dedi.
Nohutta ihracat artıyor, Burdur’da da üretim artmalı
Türkiye’de nohut üretim rakamlarını da değerlendirip, nohutun özellikle 2018’den sonra pazar problemi olmayan bir ürün haline geldiğini ve gelişen tarımsal teknolojiyi de kullanarak Burdur’da rekolte artışı sağlanacak yöntemlerle yeniden ekim alanlarının genişletilmesi gerektiğini söyleyen Gündüzalp, “Özellikle 2018’den bu yana nohut üretimine önem verilmiş ve üretim miktarı ülke genelinde 630 Bin Ton’a kadar çıkarılmıştır. 2021’de yaşanan kuraklık nedeniyle 475 Bin Ton’a düşse de 2022 ve 2023’te üretim miktarı 580 Bin Ton bandındadır. Son 5 yılda ise ciddi bir ihracat ürünü haline gelen nohutun, fiyat düzenlemesi de yapılarak kazancı artırılmıştır. Şehrimizde de gelişen tarımsal teknolojileri kullanarak nohut üretimini yeniden artırmak, ekonomik getiri sağlayacağı gibi kuraklığa karşı da ciddi bir üretim yöntemi olarak değerlendirilebilir. Diğer yandan mantari hastalıklara karşı erken tanı sistemi uygulanarak verim kaybı engellenebilir, nohut ekecek üreticilere TARSİM Kuraklık Sigortası ek poliçe ile yaptırılarak, ekonomik tehditlere karşı güvence oluşturulabilir.” dedi.
Kuru Fasulye ve Mercimek’te de düşüş var
Kuru Fasulye ve Mercimek üretimiyle ilgili de verileri paylaşan Başkan Gündüzalp, “Şehrimizde çok miktarda olmasa da yerel piyasada ihtiyaçları karşılayabilecek miktarda olan kuru fasulye ve mercimek üretiminde de düşüş gözlenmektedir. 1983’te şehrimizde Bin 641 Ton olan kuru fasulye üretimi, 1985’te 5 Bin 442 Ton’a kadar çıkmış. 2010 yılına kadar ortalama Bin Ton civarında üretilen kuru fasulye, 2023 yılına gelindiğinde 391 Ton’a kadar gerilemiştir. Oysa İnsuyu Havzası ve Kemer’in Belenli Köyü’de üretilen Kuru Fasulye, lezzet olarak tercih edilen, iyi bir çalışmayla tanıtımı yapılarak markalaşması sağlanabilecek bir bakliyat çeşididir. Mercimek üretimimiz ise 1983’lü yıllarda 100 Ton civarındayken, özellikle 2000’den sonra 10 Ton’un altına gerileyerek, veri dışı kalan ürünler arasına girmiştir.” sözleriyle rakamları paylaştı.
Market ürünleri, yerelde üretim dengesini bozuyor
Ambalajlı market ürünlerinin de şehirlerdeki yerel üretim dengesini bozduğunu hatırlatan BTB Başkanı Gündüzalp, “Bir yandan köyler boşalır, üreticiler tüketici haline dönüşürken, diğer yandan da tüketiciler, marketlerden aldıkları ambalajlı ürünlerle yerel üretime ve yerel ekonomiye zarar veriyor. Özellikle gıda ihtiyaçlarımızı yerel üreticilerimizden alarak, hem üretimi güçlü tutmalı hem de yerel ekonomimize katkı sağlamalıyız. Yerel pazarımızı ve ürün çeşitliliğimizi arz-talep dengesini sağlayarak güçlendirip, şehrimizde üretimi yeniden artırıp, ürünleri daha uygun fiyatlara satın alabilir hale geliriz.” diyerek, tüketicilere de seslendi.