Burdur'da geçtiğimiz gece yarısı Gölhisar'da yaşandığı iddia edilen olayda, Burdur Ülkü Ocakları yöneticisi S.A.I. (20) ile Burdur İl MHP ve Burdur Ülkü Ocakları yöneticileri arasında geçen mesajlaşma sonrasında, S.A.I.'nın Gölhisar'da bir mekanda eğlendiği sırada İl Genel Meclisi Üyesi olduğu iddia edilen A.A. ve beraberindeki bir kişi tarafından zorla araca bindirilerek MHP İlçe binasına götürüldüğü iddia edildi.

S.A.I., ifadesinde M.G.'nin kendisine "Seni öldürürüm, keserim, gömerim" gibi tehditlerde bulunduğunu ve yüzüne tokat attığını, başına ve vücuduna yumruk attığını belirtti. Ayrıca, A.A.'nın da kendisine tehditler savurduğunu ve darp ettiğini söyledi. S.A.I., jandarmaya verdiği ifadesinde iddia edilen olayın sonrasındaki yaşananları şu şekilde anlattı:

"Kafamdan aşağıya su döktü"

"Beni araç sürcüsü olan gözlüklü kişi boğazımı sıkarak arabadan aşağıya doğru ittirerek, indirdi. Bende haliyle araçtan indim. Araçtan indiğimde dışarıda MHP ilçe yönetiminde olarak bildiğim H.T. olduğunu gördüm. S. Matbaa yanında bulunan MHP ilçe Başkanlığı binasının 1. katında bulunan Burdur DSYB Gölhisar Şubesi levhalı yere geldik. M.G. bana hitaben 'Seni zorla çıkartmayalım. Sen kendin çık' dedi. M. G. önde, ben arkasında ve benim arkamda A. A., H. T., Ş. K., M. A. K., B. Y. ve isimlerini bilmediğim ancak MHP il yönetiminde bulanan 4 erkek şahıs belirttiğim yere çıktık. İçeri girdiğimde dağınık vaziyetteydi. Depoyu andırıyordu. Sonra orada bulunan siyah renkli bir koltuğa oturttular. Arkamda devrik vaziyette masa vardı ve ortam karanlıktı. Karşıma orada bulunan sandalyeyi çekerek sağ tarafıma A. A. karşıma ise M. G. oturdu. Daha sonra ismini bilmediğim karanlık olduğu içinde göremediğim 2 kişi, biri sağ kolumu tuttu, diğeri ise sağ kolumu tuttu. Daha sonra birisi kafamdan aşağıya su döktü ama karanlık olduğu için görmedim."

'Ben Devlet Bahçeli'den emir alıyorum'

"Daha sonra M. G. bana hitaben 'Sen kimsin oğlum?', 'Senin a.s.', 'Seni öldürürüm', 'Keserim', 'Gömerim', 'Balkondan aşağı sallandırırım', 'Senin ölünü kimse bulamaz', 'Ben Devlet Bahçeli'den emir alıyorum', 'Tayyip Erdoğan gelse elimden alamaz', 'Senin Allah'ını, kitabını, şikayet edeceğin askerini, polisini s...' dedi O esnada E. Ü. benim telefonum onların elindeydi ve yüzüme tutarak, telefonumun şifresini açarak, benim iznim olmadan telefonumu karıştırdı. Başımdan aşağıya doğru su döktükleri anda M. G. benim yüzüme 4-5 kez tokat attı, başımın orta kısmına 1 sefer yumruk attı, sağ elmacık kemiğimin olduğu kısma 1 sefer yumruk attı, başımın arka kısmına 1 sefer yumruk attı. Vurduktan sonra M. G. 'Seni gömerim, bugün' dedi. A. A.'ya hitaben 'A. koyduğumunun düzgün dursana sen' diyerek bağırdı. M. G. benim sağ bacağıma tekme attı. İsmini bilmediğim M. G.'nin koruması benim oturmuş olduğum sandalyeye tekme attı ama bana atmadı."

"Yakaladı ve arkamdan boğazıma sarıldı"

Bẹn orada bulunanlara 'Tuvaletim geldi' dedim. Beni tuvalete gitmem için M. G. 'Gitsin' diyerek yolladı. Bẹn kapıdan çıkarak alt kata inmeye ve oradan da kaçmaya çalıştım ama beni A101 isimli market yanında H. T. beni yakaladı ve arkamdan boğazıma sarıldı. Biraz çırpındım bu esnada. Daha sonra H. T. beni kullanmış oldugu 15 ** **8 plakalı J*tta marka aracına bindirdi ve kitledi. Burada yaklaşık olarak 15-20 dakika araç içerisinde yalnız olarak beklettiler. H. T. ile M. G. dışarıda bayağı bir konuştular ancak ne hakkında konuştuklarını hatırlamıyorum. Daha sonra S. D. bindiğim arabanın şoför koltuğuna geçti. Sağ ön koltuğa M. A. K., soluma ise H. T. bindi ve beni Yusufça beldesinde bulunan gazinolar bölgesinde park halinde bulunan aracıma doğru götürdüler.

Rektör Dalgar, İzmir’deki zirveye katıldı Rektör Dalgar, İzmir’deki zirveye katıldı
Ancak yolda iken M. G., S. D.'yi arayarak geri beni getirmesini istemiş. Daha sonra dönüş yaparak Fl*ria Cafe isimli işletmeye geldik. H. T. kolumdan tutarak araçtan indirdi ve Fl*ria Cafe'ye soktu. R. C. Y., H.'nin kolundan beni alarak aşağıya bodruma indirmeye çalıştı, 'Aşağıda kamera yok' dedi. Bodruma indik. A. A. ve E. Ü. geldi, 'Eğer şikayetinden vazgeçersen seni Ülkü Ocakları Başkanı yapacağız' Ben 'İstemiyorum. Sizden şikayetçi olacağım' dedim. B. Y. gelerek, belime vurarak, Şikayetçi olmayacaksın' dedi. Daha sonra A. A. bana hitaben 'M. G. seni öldürür. Annen cenazeni bulamaz' dedi. Ben 'Şikayetimden vazgeçmem' dedim. Öz ağabeyim B. I. benim kullanmakta olduğum telefonu aradı, 'Bırakın' dedi. Onlarda 'Kardeşin bizim yanımızda, bırakmıyoruz' dediler. Ağabeyimin yüzüne telefonu kapattı.

"Şikayetçi ve davacıyım"

Daha sonra Fl*ria Cafe'ye polis gelmiş, geldiğini görmedim. Bu esnada Jandarma ekipleri beni aradı. Kendilerine 'Herhangi bir sorun yok. Fl*ria Cafe'de oturuyoruz' dedim. Ancak bunu söylerken A. A.'nın etkisindeydim, çünkü tehdit altındaydım. Daha sonra merdivene doğru E. Ü. beni itekleyerek 'Çık, git' dedi. Ben çıktığım esnada polisleri gördüm. Polisler bana 'Herhangi bir şeyin var mı?' dediler. Bende olayın etkisiyle, korktuğum için kendilerine 'Yok' dedim. Kapıdan çıkarken ağabeyim ve annemi gördüm. Annem ve ağabeyimi görünce dışarıda polislere şikayetçi olduğumu söyledim ve polisler olay yerinden ayrıldı. Gölhisar İlçe Jandarma'ya gelerek şikayette bulundum. Ben meydana gelen olayda kimseye herhangi bir hakaret, tehdit söyleminde bulunmadım. Kimseye şiddette bulunmadım. Hiç kimseye suç içerikli herhangi bir eylemim olmamıştır. Meydana gelen olayla ilgili olarak beni darp eden, hakaret eden, zorla alıkoyan, telefonumu yağmalayan A.A., E.Ü., M.G., H.T., S.D. ve M.G.'nin korumalarından şikayetçi ve davacıyım" dedi.

Kaynak: HABER MERKEZİ