Kültürümüzün önemli parçalarından, bolluğu, bereketi, coşkuyu, kardeşliği, baharı, umut dolu başlangıçları simgeleyen Nevruz Bayramı’nın, ülkemize, milletimize, hemşehrilerimize, gönül coğrafyamıza ve bütün insanlığa hayırlar getirmesini diliyorum.
Türkiye’nin yanı sıra Balkanlar'dan Orta Asya’ya, Kafkaslar'dan Ortadoğu’ya kadar toplumları sevgi ve barışla birbirine kaynaştıran bu bayram, sahip olduğumuz ve kuşaktan kuşağa aktararak bu günlere kadar yaşattığımız önemli kültürel değerlerimizden biridir.
Toplumsal barışın pekiştirilmesine katkı sağlayan Nevruz, ayrışmanın değil sevgiyle kucaklaşmanın kaynağı, saygının pekiştiği bir zaman dilimidir. İşte bu nedendendir ki Nevruz ateşi Türk Milletinin kadim tarihinden gelen barış ve huzura yaptığı bir çağrı, Yanan ateşin üzerinden atlamak adeti ise temizlenmek, arınmak anlamına gelir.
Doğayla barışık bir yaşamın önemini hatırlatan hoşgörüyü yücelten, paylaşma ruhu ile soframızdaki bolluk ve bereketin artması umut edilen Nevruz Bayramına ulaştığımız Türkiye Yüzyılında bizlere düşen, Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un sözleriyle: ‘İhtiyar amcanı dinler misin, oğlum, Nevruz? Ne büyük söyle, ne çok söyle; yiğit işde gerek.’ Dediği gibi, ecdadımızdan, aziz şehitlerimizden bizlere miras olan bu cennet topraklar için çok çalışmaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle; bahar mevsiminin müjdecisi Nevruz Bayramı’nın başta ülkemiz olmak üzere tüm gönül coğrafyamıza hayırlar getirmesini diliyor, aziz milletimizin ve Burdur’lu hemşehrilerimizin Nevruz Bayramı’nı kutluyorum.
