Dokuz Eylül Üniversitesi akademisyenlerinden oluşan bir heyet tarafından hazırlanan ön değerlendirme raporunda, Santorini Adası'nın kuzeydoğusundaki faylarda 7,5 büyüklüğünde bir depremin potansiyel etkileri ele alındı. Rapora göre, bu büyüklükteki bir depremi Santorini ve çevresindeki bölge, 9 şiddetinde hissedecekken, Türkiye ise deprem odak noktasından 150-350 kilometre uzaklıkta olduğu için 5 şiddetinde hissedecek.
1956 yılında Santorini Adası'nın kuzeydoğusundaki Amorgos fayı üzerinde meydana gelen ve Santorini-Amorgos depremi sonrasında oluşan tsunami dalgalarının etkileri de raporda incelendi. Çanakkale ile Fethiye arasındaki kıyı şeridinde tsunami dalgalarının küçük ölçekte etkili olduğu belirtildi. Bu tür bir depremin tekrarı durumunda, güneybatı kıyılarındaki belirli bölgelerde tsunami dalgasının 2 metreye kadar yükselip 500 metre kadar içeri girebileceği öngörülüyor. Ancak, Türkiye'nin deprem odak noktasına uzaklığı nedeniyle, bu dalgaların en erken 30 dakika sonra güneybatı kıyılarına, 3 saat sonra ise kuzeybatı kıyılarına ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu durumda, uyarı alındığında kıyıdan uzaklaşarak herhangi bir can kaybının önlenmesi mümkün olacağı ifade ediliyor.
Raporda, olası afetlere karşı vatandaşların resmi kurumların açıklamalarına dikkat etmesi gerektiği ve uluslararası standartlara uygun bilgilendirme yapılmasının önemine vurgu yapıldı. Ayrıca, Santorini Adası'nda olabilecek bir depremde Türkiye'nin, kıyı bölgelerinde tsunami riski olsa da büyük bir can ve mal kaybının yaşanmasının beklenmediği belirtiliyor. Bununla birlikte, İzmir, Kuşadası ve Gökova Körfezi çevresindeki alüvyonal zemin üzerindeki bazı yerleşim alanlarında depremin şiddetinin 8'e çıkabileceği ve bu gibi alanlarda depreme dayanıksız binaların envanterinin çıkarılması gerektiği ifade ediliyor.