Doç. Dr. Orhan Karaca'nın dikkat çektiği üzere, Türkiye'deki enflasyonla mücadele sürecinde beklenmedik bir sonuç ortaya çıkıyor: Enflasyonun yükünü daha çok düşük gelirliler çekerken, zenginlerin tüketimi artmaya devam ediyor. Bu durum, enflasyonla mücadelenin sosyal adaletsizliği derinleştirme riskini gündeme getiriyor.
Enflasyonun Asıl Etkilendiği Kitle Kim?
-
Düşük Gelirliler Daha Çok Etkileniyor: DİSK-AR verilerine göre, özellikle gıda fiyatlarındaki artışlar düşük gelirlileri daha fazla etkiliyor.
-
Zenginlerin Tüketimi Artıyor: Karaca'nın araştırmasına göre, en zengin yüzde 20'nin tüketim harcamaları yüzde 115 artarken, en yoksul yüzde 20'nin harcamaları sadece yüzde 79,7 arttı.
-
Kredi Faizleri Zenginlerin Tüketimini Besliyor: Düşük kredi faizleri, yatırımları teşvik etmek yerine zenginlerin tüketimini artırdı.
Enflasyonla Mücadele Politikalarının Sonuçları
-
Ücretlerdeki Baskı: Asgari ücrete zam yapılmaması ve özel sektör çalışanlarının ücretlerine zam alamaması, yoksulların zorunlu tüketimlerini bile karşılamalarını zorlaştırıyor.
-
Faizlerin Düşürülme Baskısı: Faizlerin erken düşürülmesi, zenginlerin tüketimini frenleyemeyerek enflasyonu düşürmenin yükünü yoksullara bırakabilir.
Peki, Bu Durumun Nedenleri Neler?
-
Vergi Adaleti Eksikliği: Zenginlerin gelir ve servetlerine yönelik yeterli vergilendirme olmaması, gelir dağılımındaki eşitsizliği artırıyor.
-
Kredi Erişimindeki Eşitsizlik: Düşük gelirlilerin krediye erişimi sınırlı olduğu için tüketim harcamaları da sınırlı kalıyor.
-
Sosyal Güvenlik Sistemindeki Eksiklikler: Yetersiz sosyal güvenlik, düşük gelirlileri daha kırılgan hale getiriyor.
Türkiye'deki enflasyonla mücadele sürecinde gelir dağılımındaki eşitsizlik daha da derinleşiyor. Bu durum, sosyal huzursuzluğu artırarak ülkenin ekonomik ve sosyal istikrarını tehdit ediyor.