Hüseyin Urlu'nun yaşadığı falezlerin tarihi surlarında bulduğu bu sığınak, aynı zamanda onun içsel huzur arayışının simgesi haline geldi. Kedilerle birlikte yaşamını sürdüren Urlu, dünyaya dair bakış açısını şu şekilde özetliyor: "Dünya senin olsa neye yarar? Gideceğimiz yer iki metre toprak, iki metre kefen. Başka bir şey götüremiyoruz ki." Bu sözler, onun dünyevi kaygıları bir kenara bırakıp sadece doğayla ve hayvanlarla iç içe bir hayatı seçtiğini gösteriyor.
Kedilere Adanmış Bir Sevgi: "Öksüz Yavruları Bağrıma Bastım"
Hüseyin Urlu'nun hayatını sürdürdüğü falezlerde, en dikkat çeken detaylardan biri de onun sahipsiz kedilere olan sevgisi. Urlu, kedilere duyduğu şefkati "Öksüz yavruları bağrıma bastım" diyerek tanımlıyor. Peki, bu yalnız ama sevgi dolu yaşamın ardında hangi sebepler yatıyor?
Atatürk ve Bayrak: Falezlerin Girişine Asılı Türk Bayrağı
Hüseyin Urlu'nun falezlerdeki yaşadığı alanın girişinde astığı Türk bayrağı ve Atatürk'ün resmi, onun bu toprağa duyduğu bağlılığı ve vatan sevgisini simgeliyor. Urlu'nun aynı zamanda İzmir Marşı’nı söyleyerek Atatürk'e olan sevgisini her fırsatta dile getirmesi, onun ruhundaki milliyetçilik duygusunu ve tarih bilincini gözler önüne seriyor. Peki, Hüseyin Urlu’nun bu özel bağ, onun yaşadığı doğayla olan ilişkisinde nasıl bir rol oynuyor?
Kedilerin Sağlığı ve Hüseyin Urlu'nun Çabaları
Kedilerin bakımı, Hüseyin Urlu için sadece bir sorumluluk değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi. Her gün onların yemeklerini temin eden ve sağlıklarını kontrol eden Urlu, kedilerinin gözlerini iltihaplanınca tedavi etmek için gerekli tüm önlemleri alıyor.
