Pandemi döneminde evde vakit geçirirken farklı bir uğraş arayan Küçükşahin, sokaktan bulduğu ahşap, metal ve teneke gibi malzemeleri değerlendirmeye başladı. Mezatlardan aldığı parçalar ve arkadaşlarının hediye ettiği ürünler de bu koleksiyona eklendi. İlk olarak küçük bir kulübe tasarlayarak eserlerini burada sergilemeyi planlayan Küçükşahin, kısa sürede evinin ve bahçesinin bu eserlerle dolup taştığını fark etti.
Pandemi Döneminde Başlayan Hobi, Sanata Dönüştü
Küçükşahin, bulduğu malzemeleri değerlendirerek tablolar, figürler ve ev eşyaları tasarlıyor. Genellikle ahşap ve metal gibi kullanılmayan malzemelere hayat veriyor. Sanata olan ilgisinin pandemi döneminden önce başladığını belirten Küçükşahin, daha önce resim ve karikatürle de ilgilendiğini söylüyor.
Evini nasıl müzeye dönüştürdü?
Küçükşahin’in hikâyesi, küçük bir hobinin nasıl büyük bir tutkuya dönüşebileceğini gösteriyor. Evini ziyaret edenler, birbirinden farklı sanat eserlerini hayranlıkla izliyor. Bu eserler, yalnızca estetik bir değer taşımakla kalmıyor, aynı zamanda çevre bilinci açısından da dikkat çekiyor. Atıl malzemelerle yapılan bu çalışmalar, hem doğaya hem de sanata katkı sağlıyor.
