24 Kasım geçmiş olsa da! Tekrar tekrar... Tüm Öğretmenlerimizin "Öğretmenler Gününü" kutluyorum...
Bence Öğretmenlerimize sadece birgün değil, hergün "Öğretmenler Günü" olmalı...
Neden mi?
Adı üstünde...
"Öğreten"
1974-1979 (HATIRALAR)
1974 yılında Kızılkaya'da İlkokula başlamıştım.
50 yıl olmuş!!!
Enteresan! yıllar nasıl hızlı geçiyor!
Şimdi, samimi olarak söyleyebilirim ki!
Küçük bir kasaba olmasına rağmen o yıllarda çok iyi bir eğitim ve öğretim hayatımız olmuş!
Neden mi?
Öncelikle, bilgi ve birikimleriyle harika Öğretmenlerimiz vardı. Gerek tarihi olaylara gereksede güncel olaylara hakimiyetleri çok yüksekti.
Hepside Gönen Öğretmen Okulu mezunuydu.
Köy Enstitüleri!
Ne diyelim...
Eğitim öğretim açısından çok iyiymiş...
Dolayısıyla bu öğretmenlerimizden çok değerli bilgiler öğrendik diyebilirim.
Bu vesileyle yaşayan tüm öğretmenlerimize sonsuz teşekkürler.
Ölmüş olan tüm Öğretmenlerimizi de rahmetle yad ediyorum.
DÜN GİBİ HATIRLIYORUM
1974-1979 yılları arasını dün gibi hatırlıyorum.
Okuma yazmayı hızla öğrendikten sonra sınıf sınıf 1-2-3-4-5 derken öğretmenlerimizden birçok bilgiler öğrendik.
Öğretmenlerimiz müfredattan sonra bizlere gerek tarihi gereksede güncel olayları anlatırlardı. Bilhassa Türkiye'nin sınır komşularındaki gelişmeleri ve ilerleyen zamanlarda akibetlerinin ne olabileceğini, o dönemler iyi öğrendik diyebilirim.
SINIR KOMŞULARIMIZ
Daha İlkokuldayken öğrenmiştik...
İsmi okurken bile uzundu!
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği!
Orak ve çekiç sembollü kırmızı bir bayrağı olan sınırları bir yerden bir yere koskoca bir devlet!
Zamanla ne oldu?
25 Aralık 1991 günü Mihail Gorbaçov, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) liderliğinden istifa etti.
Bir gün sonra ülkenin parlamentosu, 15 devletin bağımsızlığını tanıdı ve Sovyetler Birliği resmen çöktü.
Şimdilerde Rusya-Ukrayna savaşı!!!
Nereden nereye?
Kardeş kavgası gibi birşey!
İRAN
1979 yılında İlkokuldayken, İran'ın Muhammed Rıza Pehlevi liderliğindeki bir monarşiden, Humeyni yönetiminde İslam hukuku ve Şiî mezhebi görüşlerini esas alan İslam Cumhuriyeti kurulmasına dönüşen hareketi öğrendik.
Şu anda İran'da halen sıkıntılı süreçler devam ediyor.
Hep karışıklık!!!
Füzeler bir yerden bir yere uçuyor???
DAHA İLKOKULDAYKEN!
Irak'ta Saddam Hüseyin'i, Libya'da Muammer Kaddafi'yi, Mısır'da Enver Sedat'ı, Suriye'de Hafiz Esad'ı ve bu ülkelerde zamanla sıkıntılı süreçler olabileceğini öğrenmiştik.
Daha sonra gerçekten bu ülkelerde, hep karışıklık ve isyanlar oldu!
Sonuç?
Bu ülkelerde "bir devir bitti!"
Bazı liderlerin sonu da hiç iyi olmadı.
ANCAKKK!
İNSANLAR HALA MUTSUZ!
Bu ülkelerde, zamanla yaşayarak gördük ki!
Bir devrin sonu ve yeni umut beklentisi olmasına rağmen!
Sıkıntılar daha da artarak devam etti!
Halkı da hep mutsuz !!!
Bu durumu bölge halklarının iyi analiz etmesinde fayda var!
Kendi aralarında, kim kimin için savaştı?
EN SON!
YİNE BİR DEVRİN SONU
Dün itibarıyla Suriye'de bir devir kapandı!
61 yıllık rejim çöktü.
Beşar Esad Suriye'den ayrıldı.
Ne diyelim?
Zaman ne gösterecek bakacağız!
Yaşarsak görürüz...
Suriye halkı için inşallah hayırlı olur diyelim...
Komşularımız için tek temennimiz bu!
Ancak,
Bundan sonraki süreçte çok önemli tabiki!
ÜLKEMİZ AÇISINDAN
Suriye'de ki bu gelişmeler ülkemiz açısından da önemle takip edilmektedir. Güney sınırımızda ki terör tehlikesi bizim için önemli...
Önceki yazılarımda bahsettiğim gibi...
Türkiye Cumhuriyeti Devleti gerek istihbaratıyla gerek ordusuyla çok güçlü bir devlettir.
Terörmüş, Suriyeymiş, hikaye...
Bunların üstesinden gelir.
ANCAK AKILLI OLMAK LAZIM
Ortadoğuda ve Suriye'de oynanan oyun belli!
Güney sınırımızda oynanan oyun da belli!!!
Bunların arkasında kimlerin olduğunu da biliyoruz...
Ancak akıllı olmak lazım!
Birlik ve beraberlik içinde olmak lazım.
Hala;
Bölgemizde oluşturulmak istenen olayları (Sağ-Sol, Sünni-Alevi, Kürt-Türk) anlamayanlar var?
"OLUŞTURULMAK" İSTENEN DİYORUM!
BU ÇOK ÖNEMLİ!
KENDİLİĞİNDEN OLMUYOR!
BUNU İYİ ANLA!
Biz, bir nesil,
Bu gelişmelerin olabileceğini!
İlkokulda öğrendik diyorum Eyyy Mübarek!!!
Bu olayların arkasında kimler var?
Belli değil mi?
Aman ha!!!
Dikkat!!!
NOT: Bugün (09.12.2024) itibarıyla Anadolu Ajansından okuduğum habere göre,
"İsrail güçleri, golan tepelerindeki tampon bölgeyi geçerek 1973'ten sonra ilk kez Suriye topraklarına girmiş"
Dikkat!!!
ÜLKEMİZDEKİ SIĞINMACI KONUSUNA GELİRSEK!
Ülkemizdeki sığınmacılar konusunda ne olur?
Ülkelerine geri dönerler mi?
Bir kısmı mı döner?
Bilemiyorum!
Şu anda sosyal medyada sanki hepsi Suriye'ye dönecekmiş gibi hava estiriliyor!
Yetkililer karşılıklı nasıl bir planlama yapar?
Bakalım...zaman!
NETİCE
Gerek Sınır komşularımızda gerekse bölgemizde oluşan/oluşturulmak istenen? bunca olaylardan sonra...
Türkiye'nin sapasağlam ayakta kalması, bölgenin ve hatta avrupanın en güçlü ülkesi durumuna geçmesi takdire değer bence..
Öyle değil mi?
BİRLİK VE BERABERLİK İÇERİSİNDE ÜLKEMİZE SAHİP ÇIKMAMIZ GEREKİR DİYE DÜŞÜNÜYORUM
Saygılarımla...