Bu hafta gündemimiz; Yalan, dolan, iftiralar, fitne ve fesatlıklar.
GENEL AHLAK KURALLARI
Hayatım boyunca birçok İYİ insanla karşılaştığım gibi birçok da menfaatçi, fitne ve fesat içerisinde olan insanlarla da karşılaştım.
Hadi anladık!
Yalan atmayı günlük yaşam felsefesi haline dönüştüren insanlar var!!
Ancak,
Bir insana iftira atmak, komplo kurmak!!
O kadar kolay mı ya!!!
Enteresan...
Hani nerde Ahlak Kuralları...
İnsanların kendilerine ve diğer insanlara karşı olan görev ve sorumluluklarını düzenleyen davranış kurallarını ne zaman unuttuk!!
Hayatım boyunca hiç bir kimseye iftira atmadım. Hiç bir kimseye komplo kurmadım.
Fitne ve fesat içerisinde olmadım.
Hayatım boyunca Ahlaklı, dürüst ve iyi bir insan olmaya çalıştım.
Çok mücadele ettim...
Çok konuştum!!!
Ancak...
Anladım ki!
SESSİZ KALABİLMEYİ ÖĞRENMEK İYİDİR
Geçen gün bir yazı okumuştum gerçekten harikaydı!
"Konuşmayı öğrenmek sadece 2 yıl sürerken, sessiz kalabilmeyi öğrenmek 60 yıl alır"
HATIRLAYANLAR BİLİR
Organize işler diye bir film vardı.
Filmi her izlediğimde en dikkat ettiğim sahne şurasıydı;
Erdal Tosun tarafından canlandırılan "Üzeyir abi" karakterinin söylediği söz.
"bir ara çok konuştum hiç faydasını görmedim bıraktım"
Bu söze aynen katılıyorum.
Bende bir ara çok konuştum hiç faydasını görmedim bıraktım!!!
Şimdi ise!!!
İyi olanı, iyi olanları ve doğruları yazmaya çalışıyorum...
KISSADAN HİSSE
Bugün sizlerle bir hikayeyi paylaşmak istiyorum. Hikayenin doğruluğu hakkında bir bilgim olmasa da verdiği mesajın haklılığının şüphe götürmez olduğunu düşünüyorum.
Hikaye şöyle;
Bir kadın taksiye binmiş ve havalimanına gitmek istediğini söylemiş. Sağ şeritte yol alırlarken siyah bir araba park ettiği yerden aniden yola önlerine çıkmış. Taksi şoförü araca çarpmamak için sert şekilde frene basmış. Taksi kaymış ama neyseki diğer arabaya çarpmaktan da kıl payı kurtulmuş.
Siyah arabanın sürücüsü suçlu olmasına rağmen camdan başını çıkarıp ağza alınmayacak küfürler ederek taksi şoförüne bağırmaya başlamış. Taksi şoförü ise bu küfürler karşısında gayet sakin kalarak diğer aracın şoförüne gülümsemiş. Sonrasında da içten bir şekilde el sallayarak yola devam etmiş.
Kadın taksi şoförünün bu davranışına çok şaşırmış.
Ardından 'Neden böyle davrandınız?' diye sormuş ve eklemiş 'adam neredeyse arabanızı mahvedip ikimizi de hastanelik edecekti.'
Gülümseyerek yola devam eden taksi şoförü, aynı zamanda da “Çöp Kamyonu Kanunu” diyerek cevap vermiş kadına.
Kadın, 'Çöp Kamyonu Kanunu nedir?' diye sormuş taksiciye. Daha sonra şoför şunları söylemiş;
'Pek çok insan, çöp kamyonu gibidir. Her tarafta içleri çöp dolu olarak dolaşırlar. Kızgınlığı, öfkeyi ve hayal kırıklığını biriktirirler içlerinde. Zamanla doldukça çöplerini bırakacak bir yer ararlar. Bu bazen ben bazen de siz olabilirsiniz.
Kişisel olarak algılamayın.
Onlara sadece gülümseyin. Hatta onlar için iyi şeyleri temenni edin ve yolunuza devam edin. Onların çöpünü alıp işyerinize ya da evinize taşımayın veya sokaktaki diğer insanlara dağıtmayın.
Başarılı ve mutlu insanlar çöp kamyonlarının günlerini mahvetmesine ve günlerini ele geçirmesine izin vermezler.
Hayat sabahları pişmanlıklarla uyanmak için çok kısa.
Dolayısıyla size iyi davranan insanları sevin iyi davranmayanlar için iyi temennilerde bulunun.'
Umarım bir gün bir insanın iyiye inanma sebebi olursunuz!