Çocukluğumdan bu yana  Osmanlı Tarihine ilgim vardır. Olabildiğince Osmanlı Tarihiyle ilgili kitapları okumaya çalışırım.

“İnsanlara ahret soruları sormayın!”

Çocukluğumdan bu yana  Osmanlı Tarihine ilgim vardır. Olabildiğince Osmanlı Tarihiyle ilgili kitapları okumaya çalışırım.

Osmanlı İmparatorluğu yaklaşık 600 yıl hüküm sürmüş...

1600'lü yıllardan sonra duraklama dönemine girmiş. 1800'lü yılların sonlarına doğru ekonomik sıkıntılar yaşamış ve 1. Dünya Harbinin sonunda da yurdumuz ne yazık ki işgal edilmiş. 

Sevr Anlaşması imzalanmış.

Damarlarında asil kan olan ve esareti asla kabul etmeyen Yüce Türk Milleti, 

Gazi Mustafa Kemal önderliğinde Milli mücadeleye girmiş, Zafer elde edilmiş ve işgalci devletler yurdumuzdan def edilmiştir. 

Daha sonra öncelikle Yüce Meclis kurulmuş ve Cumhuriyet ilan edilmiştir.

KIYASLAMA

1)Bazıları ısrarla Osmanlı Devletiyle Türkiye Cumhuriyeti Devletini ayrı tutmaya çalışıyor

Osmanlı ile Türkiye Cumhuriyeti ayrı mıdır?

Hayır...

Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı Devletinin devamıdır.

2)Bazıları ısrarla Osmanlı Dönemi ve Cumhuriyet Döneminde alınan siyasi kararlarla ilgili kıyaslamaya giriyor.

Doğrumudur?

Bence yanlış...

Ben her iki dönemde alınan siyasi kararlarla ilgili şimdiye kadar kıyaslamaya hiç girmedim. 

Girmem de.. 

Her iki dönemde de idareciler tarafından alınan siyasi kararlarla ilgili yanlış uygulamalar mutlaka vardır.

3) Bazıları rejimle ilgili kıyaslama içerisine giriyor.

Burada şahsen ben kıyaslama içerisine bile girmem...

Tabiki CUMHURİYET...

Gelelim esas konumuza. 

KUTUPLAŞMA

Nasıl bir döneme geldik bilemiyorum?

İnsanoğlunun fıtratı iyice değişti.

Yalan, dolan, dalavere, fitnelik, fesatlık, kişisel menfaatler.. 

Akşam televizyonda haberleri seyretmek bile istemiyorum!!!

Her televizyon haberlerinde,

Hırsızlık, dolandırıcılık, adam dövme, kavga, taciz, tecavüz ve cinayetler...

Ayrıca son günlerde iyice de kutuplaştık!!!

Senci-Benci!
Sağcı-Solcu!
Benim Partim iyi-Senin Partin kötü!
Senin aldığın karar yanlış-Benim aldığım karar doğru!
Niye başın açık-Niye başın kapalı?
Niye açık giyiniyorsun-Niye kapalı giyiniyorsun?

Bence her iki tarafta cahil kesim çok...

Gerek Osmanlı Tarihini gerekse de Cumhuriyet tarihini hiç okumamışlar!!!

Eğer okumuş olsalardı objektif olup, daha iyi kararlar verebilirlerdi. 

YAVUZ BAHADIROĞLU

Yavuz Bahadıroğlu kitaplarını zevkle okuduğum yazarlardan birisidir. Osmanlı Tarihiyle ilgili çok objektif yazıları vardır.

Şu anda kutuplaşan her iki kesimdeki arkadaşlarımıza, kitaplarını ve yazılarını okumalarını tavsiye ederim.

Sayın Yavuz Bahadıroğlu'nun yazısından bir örnek;

Asırlar boyu devleti yönetenler, Şeyh Edebali’nin daha kuruluş aşamasında Osman Gazi’ye ve onun şahsında tüm yöneticilere yaptığı derin tavsiye bu konuda kendilerine rehber oluyordu…

Hayatın en kutsal varlığı insandı ve devlet insanın hizmetinde olmalıydı.

Şeyh Edebali, yaradılış hikmetini tek cümleye sığdırmış ve Osman Gazi’nin yüreğine üflemişti: 

“İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın!” 

Kendini bilen her Osmanlı padişahı, Şeyh’ın asırları kuşatan bu öğüdünden ilham alıyor, devletin insanları mutlu etmek ve huzur içinde yaşamalarını sağlamak gibi bir görevi bulunduğuna yürekten inanıyorlardı.

FATİH'İN FERMANI

Osmanlı Döneminde nasıl bir Devletçilik anlayışı olması gerektiğini gösteren en önemli ferman şudur bence...

Bu konuda Fatih’in fermanı çok açıktır.

Valilere gönderilen bu fermanda emir kısaca şudur: 

“İnsanlara ahiret soruları sormayın!”

Buna göre insanlara dini-imanı, mezhebi, kitabı, Allah’ı, peygamberi sorulmayacaktır. Çünkü bu tür soruları ancak Allah sorar. İnanç Allah ile kul arasındadır. Ne tüzel, ne de özel kişiler bu konulara giremezler. Bu konulara girmek öte yandan kişileri bir inanca zorlamak anlamına gelir ki,

İslâm “Dinde zorlama yoktur” diyerek bunu yasaklamıştır.

İnsan zorlanarak değil, özgür bırakılarak mutlu edilebilir.

Fatih’in fermanında bu çok açık biçimde ifade edilmiş, devletin sorması gereken sorular özetlenmiştir: 

“Aç mısın, tok musun, geçinebiliyor musun? 

Dini gereksinimlerini özgürce yerine getirebiliyor musun? 

Sağlık ve eğitim hizmeti alabiliyor musun? 

Yöneticilerden ve devletten yana bir sıkıntın var mı?”

NETİCE:

Fatih Sultan Mehmet ne güzel karar almış...

Alınan karar yaklaşık 600 sene olmuş!!!

Şimdi bazı cahiller neyi tartışıyor anlamadım!!!

OKUMAK LAZIM...