Kara Harp Okulu’nun 30 Ağustos mezuniyet töreninde kılıçlı yemin eden teğmenlere yönelik soruşturmada karar çıktı. Teğmen Ebru Eroğlu ve Teğmen İzzet Talip Akarsu, TSK’dan ihraç talebiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edildi.

Bu karara Türkiye'de olumlu veya olumsuz tepkiler oldu.

Öncelikle ben, bu karara çok üzüldüğümü belirtmek istiyorum. Bu karar toplumun çoğunluğunu da üzdü bence!

Bu ihraç isteminin yasaya ve hukuka aykırı olup olmadığına hukukçular karar verecek.

Ancak, bir vatandaş olarak bu karar bana "ulusal vicdana" aykırı gibi geldi!!!

Mustafa Kemal’in askeri olmak suç veya kabahat olmamalı bence!!!

Teğmenler, o ortamda başka bir siyasi slogan atsalar ihraç kararı doğru derdim...

Fakat, Ulusal kurtuluş savaşının başkomutanından bahsediyoruz. 

Gazi Mustafa Kemal...

Bizzat savaşın içinde Mareşal yani!!

Cumhuriyetimizin kurucusu...

Genç teğmenlerimizin ülkemizi bağımsızlığına kavuşturan Ata'larına bağlılıklarını, minnetlerini haykırmalarından doğal birşey olamaz.

TEĞMENLERİN MUSTAFA KEMAL'İN ASKERLERİYİZ DİYEREK KILIÇLI YEMİN ETMESİ

Öncelikle, bu konuyu iyi analiz etmekte fayda var;

1) Bir kesim vatandaşımız, 

Bu davranışı "Hükümete karşı tepki" olarak yorumladı.

Bu davranış, hükümete karşı yapılmış bir tepki olarak algılanabilir mi?

-Böyle algılayanlar olmuş olabilir!!!

-Şahsen ben öyle algılamadım...

-Diploma töreninde uzun yıllardır süregelen ve geleneksel hale gelmiş bir davranıştan başka birşey değil! 

-Art niyet aramaya gerek yok!

2) Bir kesim vatandaşımız, 

"Teğmenlerin ihracının istenmesinin nedeni olarak Atatürkçülüğü ya da Cumhuriyetçiliği değil, bir disiplin mesleği olan askerliğin daha ilk adımında sergilediği bu disiplin dışı tutum" olarak yorumladı.

Bu durum, disiplinsiz bir davranış olarak yorumlanabilir mi?

-Böyle yorumlayanlar olabilir.

-Şahsen ben öyle yorumlamadım...

Tekrar söylemekte fayda var!

Teğmenler, o ortamda başka bir siyasi slogan atsalar disiplinsiz davrandılar ihraç kararı doğru derdim...ancak!

Atatürk'ü anmak disiplinsizlik mi olur?

BENCE GELENEKSEL BİR DURUM

Kara Harp Okulu’nun mezuniyet töreninde kılıçlı yemin etmesi, Mustafa Kemal'in askerleriyiz demesi devamlı söylene söylene geleneksel hale gelmiştir.

Uzun yıllardır böyle yani...

Mesela,

Mustafa Kemal’in temsili mezuniyet töreninde numara sırası geldiğinde tüm askerlerin ayağa kalkıp "burada" demesi gibi.

Mesela,

Futbol ve Basketbol maçlarında tüm stadın "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" demesi gibi.

Şimdi;

-Statdaki bütün insanlar suç mu işlemiş oluyor? 

İnsanlar bu davranış biçimini benimsemiş. 

Toplumun büyük çoğunluğu Mustafa Kemal’i seviyor...

Bazı kişilerin bunu iyi anlaması gerektiğini düşünüyorum. 

DİSİPLİN SUÇU VAR MI?

Burada bir disiplin suçu var mı veya yok mu? 

Buna hukukçular karar verecek!

Ancak ben ısrarla örf ve adetlerimizin veya geleneklerimizin kanun ve kuralları belirlediğini veya etkilediğini düşünüyorum...

ÖRF VE ADET HUKUKU

Örf ve adet hukuku, yerel bir topluluğun gelenek, görenek veya normlarına dayalı bir dizi yasadır.

Yetkili bir otoritenin iradesi olmaksızın kendiliğinden oluşan ve uygulanabilme gücüne ulaşan kurallardan oluşan hukukun kaynaklarından birisidir. Örf ve adet hukuku olma niteliğini kazanmış olan kurallar yazılı hukukun yanında ve onunla birlikte hukuksal ilişkiler alanında uygulama olanağı bulurlar.

Başlangıçta toplumda az sayıda kişi arasında uygulanan bir davranış biçimi, zamanla yayılıp uygulama alanı genişler ve toplumsal yaşama yansır. Önceleri belirli bir iradeye dayanmayan bu davranışlar, kişiler arasında bilinçli bir seçiş biçimini alır ve böylece örf ve adet hukukunu oluşturur. 

Yani, bu hukuk, yasa hükümlerinden farklı olarak bir makam ya da kurulun iradesine dayanmaz, Halkın genel inanç ve uygulamasından doğar.

BU KONUDA HUKUKÇULARIMIZ NE DER?

Teğmenlerimizin bu davranışı örf adet hukuku olarak nasıl değerlendirilir?

Kanunlarda bununla ilgili uygulama var mı?

Hukukçu arkadaşlarımız bu konuda ne derler?

Yorum yaparlarsa öğrenmiş oluruz...

3) Bir kesim vatandaşımız, 

Ulusal kurtuluş savaşının başkomutanına, Cumhuriyetimizin kurucusuna saygı ve bağlılık bildirmeyi, ulusal onur ve ruh taşıyan, tarihten ders almış her vatandaşımızın temel görevi olduğunu düşünüyor. (Bence bu kesim çoğunlukta, bende öyle düşünüyorum)

Ayrıca bu kesim tarafından,

Teğmenlerle ilgili alınan bu kararın kamu vicdanını rahatsız ettiği düşünülüyor.

ULUSAL VİCDAN DENEN BİRŞEY VAR!

Hukukta kamu vicdanını rahatsız eden uygulamaların olmaması gerekir!

TEKRAR TEKRAR SÖYLÜYORUM

Bu ihraç isteminin yasaya ve hukuka aykırı olup olmadığına hukukçular karar verecek.

Ancak sivil bir vatandaş olarak, bu karar ulusal vicdana aykırı gibi geldi bana!!!

Mustafa Kemal’in askeri olmak suç veya kabahat olmamalı bence!!!

YÜKSEK DİSİPLİN KURULU

Ben bu konuda Yüksek Disiplin Kurulu Üyelerinin duyarlı olacağını ve kamu vicdanını rahatlatacağını düşünüyorum. 

Teğmenlerimiz inşallah ihraç edilmez...

NOT: 2016 yılında diploma töreniyle ilgili yönetmelik değişti deniyor ve bu konuda detaylı bilgimiz de yok! 

Ancak yönetmelik ne kadar değişirse değişsin ihraç sebebi bu olmamalı.

Milli değerlerimizi ve Milli şuurumuzu kaybedersek daha sonra sıkıntı yaşarız.

Saygılarımla...