Hafta sonu Kızılkaya'da her iki partinin seçim bürosu açılışları vardı. Cumartesi günü MHP'nin, Pazar günü de CHP'nin seçim bürosu açıldı.
Hayırlı olsun.
Cumartesi gerçekleşen açılışı yerel gazeteden canlı olarak izledik. Pazar günkü açılışa bizzat katılım sağladık.
ANALİZİMİZ
Açılışlardan sonra sosyal medyadan takip ettiğimiz kadarıyla her iki aday taraftarları;
Bizde katılım çok, sizde az!!!
Sizde yabancı çok!!!
Gibi, sığ bir tartışma içerisine girdiler.
Bu tartışmalar çok saçma.
Bence,
Her iki açılışa da katılım iyiydi.
Adı üstünde, parti binası açılışı yapıyorsunuz!
Dolayısıyla dışarıdan (Bölgemizden veya komşu İl, ilçe veya köylerden) davet ettiğiniz İl-İlçe başkanları, Milletvekilleri, parti yöneticileri, belediye başkanları veya adayları, İl genel meclis üyeleri, muhtarlar vs.
Bu kişilerin çoğunluğu Kızılkaya'da zaten seçmen değil!!!
Bu sebeplerden dolayı bizde katılım fazla, sizde az gibi sığ tartışmalara takıntılı kalmamak lazım.
Bu tür yerel seçimlerde bence önemli olan heyecandır.
Her iki açılışta heyecan var mıydı?
Evet vardı...
Önemli olan bu!
Gerisi bence teferruat.
Tekrar hayırlı olsun.
TESPİTLERİMİZ
Her iki açılışta halkımızın takdirlerine sunacağımız önemli tespitlerimiz oldu.
Cumartesi günü olan açılışta çok yanlış olduğunu düşündüğüm konu şudur;
Aslında Devletimizin memurları,
Seçim konuşmalarına, mitinglere, o bölgenin seçmeni ise dinleyici olarak katılabilirler. Aktif olarak siyaset yapmadan sessizce bir köşede dinlerler.
Bu insanlar da robot değil ya!!!
Hangi partinin veya adayın projesi daha iyiyse ona göre karar verip oyunu verecek.
Bence bu gayet normal...
Ayrıca;
Devlet memurları sendikal faaliyette de bulunabilirler. Bu kanunlarda da belirtilmiş zaten.
Bu da normal.
Ama devlet memurları ve bilhassa idareci pozisyonda olanlar aktif olarak seçimlerde siyasal faaliyette bulunamazlar!!!
Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.
Devletimizin kanunları, kuralları ve geçmişe dayalı teamülleri vardır.
Bu tavır,
Bak ben örnek oluyorum, siz diğer idareciler de aynı şekilde siyaset yapabilirsiniz anlamındadır.
Bu tavır,
Ben devletin kanunlarını takmıyorum anlamındadır...
Bu tavır,
Devletimizle restleşmek anlamındadır.
HİÇ BİR KİMSE DEVLETİMİZLE RESTLEŞEMEZ !!!
Hiçbir kimse Devletimizden büyük değildir.
Her bir birey bu Anayasal düzen içerisinde kanunlara ve kurallara uymak zorundadır.
Hatırlatayım dedim...
Ben bu yaşıma geldim. Şimdiye kadar Burdur'da herhangi bir bürokratın açık açık siyaset yaptığını hiç görmemiştim.
İlk defa görmüş olduk!!!
Enteresan bir durum.
KANUNU HATIRLATMAKTA FAYDA VAR
657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun; "Tarafsızlık ve Devlete Bağlılık" başlıklı 7. maddesindeki; "Devlet memurları siyasi partiye üye olamazlar, herhangi bir siyasi parti, kişi veya zümrenin yararını veya zararını hedef tutan bir davranışta bulunamazlar, hiçbir şekilde siyasi ve ideolojik amaçlı beyanda ve eylemde bulunamazlar ve bu eylemlere katılamazlar.
Devlet memurları her durumda Devletin menfaatlerini korumak mecburiyetindedirler. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına ve kanunlarına aykırı olan, memleketin bağımsızlığını ve bütünlüğünü bozan Türkiye Cumhuriyetinin güvenliğini tehlikeye düşüren herhangi bir faaliyette bulunamazlar. Aynı nitelikte faaliyet gösteren herhangi bir harekete, gruplaşmaya, teşekküle veya derneğe katılamazlar, bunlara yardım edemezler."
Gelelim Pazar günü olan açılışa...
Bence birkaç eksiklikte olsa genel anlamda gayet güzel oldu. Emeği geçenlere teşekkürler.
Cumartesi günü olan açılışa davet edilmedik o yüzden katılmadık.
Pazar günü olan açılışa belediye başkanı adayının bizzat şahsımı arayarak nazik daveti üzerine katılım sağladık. Protokol konuşmalarından sonra belediye başkanı adayı meclis üyelerini tanıttı. En son olarakta değer verdiği kişileri sahneye davet etti. Beni de naçizane 15 yıl Kızılkaya'da görev yapmış, hizmet etmiş birisi olarak anons etti.
Mutlu olduk, onur duyduk.
Açılışta halkımız birbiriyle kenetlenince, heyecan ve coşkuda en üst seviyede olunca...
Sosyal medyada karşı taraf trolleri yine işin başına geçti.
Yok şöyleymişte yok böyleymişte???
Beş senedir dedikodu dedikodu.
Bi bitmediniz ya...
Bakın ben size birşey söyleyeyim mi,
Bir kişi bir lafı uzun süredir ısrarla ağzında dolandırıyorsa...
Bir kişi aynı konu hakkında ısrarla iftirada bulunuyorsa...
Bilin ki o işi kendisi yapıyordur.
Tipik yansıtma mekanizması.
(Anladın sen onu!!!)
Her neyse...
Trollerle uğraşacak vaktimiz yok
Kötü söz sahibine aittir deyip...
Konuyu kapatalım.
BİZ İŞİMİZE BAKALIM