Dünyada ve Türkiye’de, 2024 yılının birçok sorunu, 2025 yılına taşındı ya da miras kaldı..

Kabaca neler mi?

Önce dışarısı:
Ukrayna-Rusya savaşı,
Gazze katliamı,
Suriye İç Savaşı,
NATO-Rusya Gerginliği,
ABD-Çin sürtüşmesi..

İçeride:
Geçim-Kira-Pahalılık-Enflasyon,
PKK Terör Sorunu,
Göçmenler,
İşsizlik,
Eğitim-Öğretim meselesi..

Hal böyle olunca, 2025 yılı da Türkiye ve dünya için pek hayra alamet gözükmüyor..

Dünyanın 1 numaralı gücü ABD’nin yeni başkanı Trump, 20 Ocak 2025 tarihinde görevi resmen devralacak ve bakalım ne filmler oynatacak..

Benim şahsen, 2025 yılı senaryo ya da beklentilerime bir göz atarsak:

Pahalılık belki 4 nala değil ama koşmaya devam edeceği kesindir. Yüzde 40 enflasyon beklentisi iktidar ve Merkez Bankası tarafından dillendirilse de bence 50’den aşağı olmaz..

Neden?

Çünkü sıkı para politikası uygulamasından sanki taviz verilecek, faizler daha hızlı düşürülecek, bu da enflasyonu yeniden körükleyecek intibaı uyandırıyor. 

Kimde?

Bende..

Hele Sayın Başkan Erdoğan’ın konuşmasından sonra bu fikriyatım daha da belirgin hale geldi. 

Ne dedi mealen Sayın Erdoğan?

‘’Faizler hızla düşecek-Enflasyon da düşecek’’
   
Ne olur böyle olunca?

Neo Liberalizm Sistemi yani Serbest Piyasa hemen tepki verir:

Vaktinden önce hızlı faiz indiriminin sonuçları:

Kurlar artar, enflasyon artar, her şey zamlanır..

Yahu bu filmi daha 3-4 yıl önce izlemedik mi?

Ne olmuştu 3-4 yıl önce?

Dünyada her ülke faizleri artırırken Sayın Erdoğan, ‘’NAS varken sana-bana ne oluyor’’ demedi mi?

Dedi ve sonuç felaket olmadı mı?

2024 yılında bu yanlış ekonomi politikasının ceremesini ödemedik mi? 

Ödemeye 2025 yılında, 2026 yılında devam etmeyecek miyiz?

Peki, nasıl ödedik?

FAKİRLEŞEREK..

Resmen servet transferi yaşandı..

Bence Türkiye’de 85 milyon nüfusun 60 milyonu fakirleşti, 25 milyon zenginleşti..

Tahmini ölçüm-kıstasım nedir?

50 bin TL ve üstü aylık geliri olan 25 milyonun içinde olup gerisi 50 bin TL aylık geliri altında yaşıyor..

50 bin bariyerinin altında olanlar: (60 milyon)
Asgari ücretliler,
İşçiler,
Emekliler,
Memurlar, beyaz-mavi yakalı çalışanlar,
Küçük esnaflar..

50 bin TL üstünde olanlar: (25 milyon)
Nakit sermaye sahipleri (KKM, BORSA, FAİZ),
Küçük-Orta-Büyük ölçekli işletme sahipleri,
Mal alıp-satan tüccarlar,
Para alıp-satan tefeciler,
Emlakçılar, galericiler, kısaca ticaret erbabı..

2025 yılının ilk 3 ayında, borçlarını ödeyemeyen ve temerrütte düşen kitle en az 2 kat artacaktır. 

Halen bu kitle 3-4 milyon iken 7-8 milyona çıkacaktır..

Neden?

Geliri artmayan borçlunun varacağı kaçınılmaz son TEMERRÜTTE düşmektir, yani borcunu ödeyemez duruma gelmektir..

Neyse daha fazla karamsarlık yaymayalım ve burada keselim..

Hepinize iyi-sağlıklı-bol paralı 2025 yılı dilemekten asla vazgeçmem..

Daha nice yazılarda buluşmak arzu ve beklentisiyle..

Sokak Gazetecisi
Bucak-BURDUR