Başlığı psikolojik bir terimle tarif ettim, çünkü başka anlatacak, başka yansıtacak sözcük bulamadım..

Ne demek borderline?

Kısaca sınırlarda dolaşan, duygusal dengesizlik..

Peki, nereye gelmek istiyorum?

Hadi o zaman başlayalım..

Son 15-20 günde Türkiye siyasetinin panoramasını TUSAŞ saldırısı ÖNCESİ ve SONRASI olarak okuyorum..

ÖNCESİ neydi?

İsrail Anadolu’ya saldıracak, işte İÇ CEPHE kuvvetlensin, yumruklar açılsın ve eller tokalaşsın, işte ÖCALAN gelsin, PKK’yı LAVĞ ettiğini söylesin, yeni anayasa yapılsın falan filan..

TUSAŞ saldırısı SONRASI ne oldu?

Bir anda plak tersine döndü, PKK terör örgütü ANADOLU için tehdit olduğu kararına varıldı ve düğmeye basıldı..

Ne kadar DEM bağlantılı belediye başkanlığı varsa KAYYUM atandı ve atanmaya da devam edecek gibi görünüyor..

Ancak bu kez CHP-DEM ortaklığıyla girilen belediye başkanlıkları da okkanın altına girdi..

İşte ESENYURT en bariz örneğidir. Muhtemelen bu tarz KENT UZLAŞISI ile girilen ADANA ve MERSİN illerindeki bazı belediye başkanlıklarına da KAYYUM gelirse şaşırmam..

AK Parti cephesi SİYASETEN her şeyi planlı-programlı götürürken; Sayın Erdoğan ile siyaseten romantik ilişki kuran, YILMAZ ÖZDİL’in ifadesiyle SİNEK İKİLİ gücünde Sayın Özgür Özel ise ÇIKMAZIN ortasında kaldı ve CHP’yi BORDERLİNE haline sürükledi..

Nasıl mı?

CHP içindeki ‘ULUSAL-MİLLİYETÇİ SOL KANAT’ diye tarif edebildiğimiz Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Afyon Belediye Başkanı Burcu Köksal, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan başta olmak üzere birçok CHP’li isyan bayrağı açtı ve SİLİVRİ’ye gönderilen İstanbul/ESENYURT Belediye Başkanı Ahmet Özer’e DESTEK VERMEDİ..

CHP bu yüzden borderline safhasına girdi, hatta BÖLÜNME bile yaşayabilir..

Peki, AK Parti neden böyle bir anda, bambaşka SİYASİ ÇARK işletti?

Kanaatim odur ki, hem Sayın Ekrem İMAMOĞLU’nu siyasi denklemden çıkarmak, hem de MUHALAFET BLOKUNU parçalamak yani bir taşla 2 kuş vurmak diyebilirim..

Nereden çıkardım hedefin İmamoğlu olduğunu?

Silivri’ye hapse gönderilen Esenyurt Belediye Başkanı Sayın Ahmet Özer, 2019 yılından beri Sayın Ekrem İmamoğlu’nun DANIŞMANI idi, NOKTA..

İMAMOĞLU hakkında İstinaf Mahkemesi’nde 3 yıldır bekleyen ve siyasi yasak getiren dosya yakın zamanda şık diye açılır ve ONAYLANARAK şıp diye kapanırsa şaşmam..

AK Parti’nin diğer bir siyasi kazancı ise anayasa değişikliğine direnen MUHALEFET YEKPARE/BÜTÜN kalma özelliğini TERÖR anahtarıyla kaybeder..

Bence yukarıda saydığım gerekçelerden de önemlisi Türkiye’de artık ne PAHALILIK, ne ASGARİ ÜCRET, ne de EMEKLİ MAAŞI konuşulmayacaktır. AK Parti için siyaseten ‘bundan iyisi ŞAM’da kayısı’ misali olur..

Bu haftaki yazımda yerelden, ülke gündemine geçmek ve düşüncelerimi paylaşmanın daha yararlı olacağını varsaydım..

Diğer yazılarımda buluşmak dileğiyle; sağlıklı ve sevgiyle kalın..

Sokak Gazetecisi
Bucak-BURDUR