Abi, önce ‘’düzen nedir?’’, ona çözümleyelim, sonra kavrama, adapta konusunu daha detaylı işleyelim..
‘’Düzen nedir?’’ sorusuna TDK (Türk Dil Kurumu) bakın ne yazıyor?
DÜZEN birinci anlamı isim olarak geçiyor ve
‘’Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem’’ diye tarif ediyor.
Demek ki kural ve kaideye bağlanmış sistem dersek özetleriz herhalde..
Başka anlamları da var mı?
Olmaz mı? Daha neler var neler..
Hay Allah! Keşke sormasaydım, esas konumuza dönemeyeceğiz galiba..
Kardeşim, bence tam 12’den vurdun, her şey DÜZENDE yatıyor. Düzen bilinirse gerisi çorap söküğü gibi gelir kanaatindeyim..
Neyse biz devam edelim o zaman..
Tamam, DÜZEN ikinci anlamı ise
‘’Soyut ve somut nesnelerin bir sıraya, bir hedefe, bir amaca göre sıralanması, konsept’’ oluyor..
DÜZEN üçüncü anlamı:
‘’Yerleştirme, tertip’’
DÜZEN dördüncü anlamı: ‘’Bir devletin belli başlı ilkeleri bakımından yönetimde tuttuğu yol, yönetim biçimi, rejim’’
DÜZEN beşinci anlamı: ‘’Bir kimseye, bir kuruluşa karşı toplu olarak alınan gizli karar, dolap, komplo’’
DÜZEN altıncı anlamı: ‘’Topluca ve gizlice yürütülen herhangi bir plan, dolap, komplo’’
DÜZEN yedinci anlamı: ‘’Dolap, hile’’
DÜZEN sekizinci anlamı: ‘’Müzik aletlerinde ses ayarı, akort’’
DÜZEN dokuzuncu anlamı: ‘’Toplumsal bir yapı içinde ögelerin bütüne, bütünün ögelere ve ögelerin birbirlerine göre ilişkileri’’
DÜZEN onuncu anlamı: ‘’Alet edevat takımı’’
DÜZEN onbirinci anlamı: ‘’Bez dokuma tezgâhı’’
Vay anasına repliği burada gider.. Ehee peki, şimdi, sen hangi düzenden bahsedeceksin? ‘’Sistem mi?’’, ‘’Hile mi?’’ ‘’Komplo mu?’’, ‘’Rejim mi?’’ Hangisi arkadaş?
Daha dur bakalım, olaya yeni ısındık.. ekonomik düzen, yargıda düzen, siyasi düzen, toplumsal düzen, dünyada düzen, ahlaki düzen, dini düzen..
Abooo yandık ki ne yandık.. Şimdi sen bu düzenlerin hepsini mi konuşacaksın?
Niye rahatsız oldun DÜZEN sözcüğünden:) Daha neler var neler? Kadın evde bir DÜZEN ister, erkek iş yerinde bir DÜZEN ister, kimse DÜZENSİZLİK istemez, değil mi?
Ehh yani, bir DÜZEN olsun istenir tabii.. Peki, bu konulara geçmeden DÜZMECE nedir?
Sanal DÜZEN diyebilirim.. Realitede olmayan DÜZEN işte böylece DÜZMECE olur..
Niye insanlar DÜZENSİZ hayat değil de, hep DÜZENLİ isterler?
Ya kardeşim adı üstünde DÜZENSİZ olunca DÜZENSİZ oluyor işte..
Herkes DÜZEN ister mi?
Ehee tabii, sokakta DÜZEN, okulda DÜZEN, hastanede DÜZEN, trafikte DÜZEN, velhasıl DÜZEN oğlu DÜZEN..
Hayır bir de isim koymuşlar, mesela ünlü spor sunucusu Ersin DÜZEN var, bu da yetmemiş gibi tahliller için DÜZEN Laboratuvar ismini kullanıyor..
Çok basit soru: sazın DÜZENİ olmazsa ne olur? Şüphesiz uyumsuz, acayip nota sesleri çıkar ve kulağımızı tırmalar.. İlla o alette bile DÜZEN gerekiyor. Yeryüzünde DÜZEN olmazsa hiçbir şey olmuyor..
İktidar düzeni, cemaat ya da tarikat düzeni yok mudur?
En ala, en nefis, en kusursuz DÜZEN buralarda vardır..
Siyasette DÜZEN nasıldır?
Piramit gibi DÜZEN vardır.
Peki, ayrıntıya girmeden DÜZGÜN ne oluyor?
İyi işleyen DÜZEN için DÜZGÜN diyebiliriz..
Kökü DÜZ’e mi dayanıyor sence?
Galiba.. DÜZ malumunuz pürüzsüz, hatasız anlamındadır.. İşte DÜMDÜZ yol, işte DÜZ akıl, işte DÜZ surat, DÜZ bacak gibi..
DÜZ-EN mi yoksa DÜ-ZEN mi? Diye düşünmemiz lazım?
Aslında Türkçe kurala göre hece bölünmesi DÜ-ZEN gibi olması gerekiyor ancak bu sözcükte karşılık bulmuyor. Mesela GEL-EN, YAP-AN, ED-EN fiillerinde olduğu üzere EN-AN ekleri fiilin pasiften aktife geçtiğini anlatır.
DÜZ-EN derken de aynı şeyi anlamamız gerekir. GEL-EN adam, YAP-AN kadın, ED-EN kişi gibi..
DÜZEN başı yok mudur?
Nerede bir DÜZEN varsa, orada mutlaka bir BAŞ vardır.. İşte BAŞ-HEKİM, İşte BAŞ-ÇAVUŞ, işte BAŞ-BAKAN, işte BAŞ-SORUMLU, işte BAŞ-İŞÇİ, işte BAŞ-ÖĞRETMEN, işte BAŞ-İMAM.. Kısaca BAŞ olmazsa AYAK olmaz, BAŞ olmazsa DÜZEN olmaz..
Ne anlıyoruz şimdi?
İzah ettik ya, tekrar ettirip durma bana.. Nerede bir DÜZEN varsa mutlaka bir BAŞ vardır..
Şeyi kast ediyorsun, yazmada DÜZEN, soru sormada DÜZEN.. Abi o kadar karışık bir konuya girdik ki nasıl çıkacağım bilemiyorum?
DÜZEN varsa çıkarsın..
Peki, düzenbaz nedir?
Düzene ayak uyduran, düzenin temposuna uyan, düzenin her türlü şekline giren yani bukalemun olan kişilere düzenbaz deriz..
NOT: 2016 YILINDA YAYINLANAN ‘PLÜTON BİZE NEDEN KÜSTÜ?’ KİTABININ 8-9 SAYFALARINDAN ALINTIDIR..
Hadi bir de alıntıyı tamamlayacak fıkra okuyalım..
Nasreddin Hoca, Akşehir pazarından haftalık alışverişini yaptıktan sonra bir hamal tutmuş. Hamal, Hocayı atlatıp küfeyle birlikte sırra kadem basmış.
Tesadüf bu ya, Hoca, aylar sonra pazarda aynı hamalı görmesin mi? Aman görünmeyeyim diyerek telaşla saklanmış.
Eve gelip karısına durumu anlattığında kadın:
– Niye yakalamadın?
deyince, Hoca ne dese beğenirsiniz:
– Bre akılsız kadın, ya benden bunca zamaniık taşıma ücretini isterse!
Bir hafta sonraki yazımda buluşmak üzere sevgiyle ve sağlıkla kalın!
Sokak Gazetecisi
Ömer ÖZDAMAR