Önce sözcüğünün tam anlamını öğrenelim mi?
‘SOYKIRIM’ nedir?
Siyasal, ulusal, ırksal ya da dinsel bir nedenle, azınlık durumundaki bir insan topluluğunu soyca yok etmeyi amaçlayan toplu öldürme eylemi..
Genosit sözcüğü de bu eylem için kullanılır.
Tarihte soykırım örnekleri nelerdir?
En ünlüsü ve en bilineni ‘YAHUDİ SOYKIRIMI’ olup Afrika kıtasında, Amerika kıtasında ve Balkanlarda çok sayıda örnekler vardır..
Yavaş yavaş konuya ısınıyoruz. Şimdi en çetrefilli soruyla devam edelim..
Türkiye Cumhuriyeti Devleti 1923 yılında yeni bir devlet olarak kurulmuş mu yoksa Osmanlı Devletinin devamı mı?
Tarihçiler farkı pencereden bakarak farklı cevaplar veriyor. Benim penceremden ise Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurucuları Osmanlı Devleti subay ve bürokratı olduğu için ‘DEVAMI’ olduğu yönündedir.
Devamı olduğu için Osmanlı Devleti zamanından kalma tüm borçları yeni devlet üstlenmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu sona erinceye kadar kaç devlet doğmuştur?
Afrika, Avrupa ve Asya kıtasında olmak üzere tam 45 devlet..
Gelelim bizim meşhur ‘ERMENİ SOYKIRIM’ meselesine..
1915 yılından 2021 yılına kadar yerli, yabancı yüzlerce tarihçi araştırdı, soruşturdu ve tanıkları dinledi ancak bir türlü ‘SOYKIRIM’ tabirini ‘1915 Ermeni Tehciri’ vakasına oturtamadı.
Nedir bu 1915 Ermeni Tehciri Vakası?
Tehcir sözcüğünün anlamı ZORUNLU GÖÇ demektir.
Osmanlı Devleti de 1915 yılında güvenlik gerekçiyle bir karar alır.
İşte bu karar 1915 Ermeni Tehciri Vakası olarak adlandırılıyor.
Nedir bu karar?
Doğu Anadolu’da yaşayan Ermeni vatandaşları Osmanlı toprakları içinde başka bir yere zorunlu göçe tabii tutulmasıdır..
Tehcir, sınır dışı etmez sadece sınır içinde yer değiştirir..
Ha bu karar doğrultusunda çok acılar yaşanmış mı?
Elbette, ölenler, hastalananlar olmuştur ve bu inkar edilemez. Zaten resmi veya gayri resmi kimse de inkar etmiyor. Bu yüzden Ermeniler için ‘BÜYÜK FELAKET’ olarak adlandırılıyor.
Cumhuriyet tarihimizde ise TECHİR ya da zorunlu göç yaşandı mı?
Tarih bilgim beni yanıltmıyorsa bir kez yaşandı. 1938 yılında ‘DERSİM OLAYLARI’ nedeniyle Tunceli’den takriben 12 bin kişinin Batı illerine göç ettirilmesi olarak sayabilirim.
Bu konuda son düşüncem:
‘Osmanlı Devleti soykırım yapsaydı, 2021 yılında hala varlığı sürüyor olabilirdi.’ NOKTA
Şimdi sıra geldi, ABD’ye..
ABD ile Türkiye arasında adı konmamış bir savaş var..
Bu savaş örtülü-örtüsüz her alanda çok çetin ve çok sert devam ediyor. Ve ABD Başkanı BİDEN’ın, 2021 yılında Türkiye’yi SOYKIRIMCI olarak suçlayan bildiriye imza atmasını bu savaş konsepti içinde görüyorum..
İnsan ilişkileriyle, devlet ilişkileri bazı yönleriyle benzerlik gösterir. Örneğin birisi size ‘haksız suçlama ya da iftira atarsa’ ne yaparsanız?
Hukuki yollara başvurur ve ilişkinizi hemen kesersiniz.
Bu örnekleme üzerinden önerim şudur:
-Konu açıklığa kavuşuncaya kadar ABD ile ilişkiler hemen dondurulmalıdır. -Üsler hemen kapatılmalıdır.
-Bölgede ve dünyada ABD çıkarlarına orta boy gücün oranında zarar vermeye başlanmalıdır.
-ABD’yi rahatsız edecek ne varsa hemen yürürlüğe sokulmalıdır.
ABD ne yapabilir başka?
Silah kullanmaktan başka seçeneği kalmadı gibi.. 1
Hiç mühim değil, 1923 yılında, kanla kurulan bu devlet tekrar kanla tarihteki yerini alır.
Bakalım, dikkatlice izliyorum olup bitenleri..
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hiç hak etmediği bu SOYKIRIM YAFTASINA karşı sözlü beyanlar dışında ABD’yi rahatsız edecek hiçbir adım atılmadı.
Sarih, anlaşılır dille önce konuyu tarif ettim sonra şahsi fikrimi söyledim.
Umarım siz değerli okuyucuların kafasında resim biraz şekillenmiştir.
Bu haftalık bu kadar olup haftaya görüşmek üzere sağlıklı ve sevgiyle kalın..
Sokak Gazetecisi
Ömer Özdamar