İstanbul-Madrid-Havana uçuşuyla rehber dahil 20 kişilik grup KÜBA gezisini gerçekleştirdi. Grup; öğretmenden-avukata, is insanından-emeklisine uzanan seçkin insanlardı. Aralarında güzel ve hoş dostluk başlangıçları yaşandı.. Doğal olarak gezinin trajik-eğlenceli anları da var, bir dahaki yazımda paylaşacağım..

Küba’nın başkenti Havana olup birisi İŞGAL (ABD ÜSSÜ) altında, birisi ÖZEL YÖNETİM olmak üzere toplam 16 VİLAYET vardır..

Gezide, HAVANA başta olmak üzere PINAR DEL RİO, CİENFUEGOS, TRİNİDAD, SANTACLARA ve VARADERO görüldü..

100 yıla yakın İSPANYOL sömürgesi olan KÜBA’da; İSPANYOLCA resmi dildir.. 
(Osmanlı atalarımızın kulağı çınlasın, KOSOVA’da anıt mezarı bulunan 4.MURAT  var ancak Osmanlının, Balkanlarda hiçbir esamisi yok..)

10-11 milyona civarında KÜBA halkı; 1959’dan beri ‘SOSYALİST SİSTEMLE’ yönetiliyor.. 

KÜBA’da sosyal yaşam, daha doğrusu ‘SOSYALİST YAŞAM’ 65 yıldır süre gelmiştir, peki devam eder mi? ..

Yanıtı sonra..

Bundan sonra yazacaklarım tamamen bana has değerlendirme ve düşüncelerdir..

KÜBA deyince kafamda yarattığım imgeyle, gördüklerim hiç uyuşmadı ve zihnimde derin bir hayal kırıklığı oluştu dersem herhalde yalan olmaz..

Neden?

VARAN-1
ABD Başkanı John F. Kennedy tarafından 3 Şubat 1962’de kararlaştırılan ticari ambargo, TRUMP döneminde daha da ağırlaştırılarak 62 yıldır uygulanıyor olması..

VARAN-2
Sosyalist Yönetim mevcut durumla yaşamayı ilke edinmiş ve bunu KÜBA halkına inandırmış olması diye değerlendiriyorum..

Whatsapp Image 2024 02 04 At 20.41.25

Gelelim, sokakta bizzat gördüklerime:
İlaç yok,
Su yok,
Elektrik kesintili olup yok sayılır,
İnternet 3G var, (kısıtlı)
Petrol yok,
Ulaşım yok denecek kadar kötü,
Altyapı-üstyapı çok berbat,
Resmi para birimi PESO olup devlet kuru 1 dolar-125 PESO iken enflasyon öyle çıldırmış ki sokakta ayaklı satıcılar tarafından 250 PESO-1 DOLAR şeklinde işlem görüyor..
Devlet kantinlerinden erzak alımı için uzun kuyruklar vardır..

Öyle ki, Havana caddelerinde dolaşırken bir anda DEJAVU yaşadım, 60 yıl geriye, çocukluğuma döndüm..

Nasıl?

1970’lerde Bucak’ta elektrik ihtiyacı; şimdiki itfaiye teşkilatının bulunduğu yerde dizel jeneratörlerle sağlanırdı, gece elektrik kesilirdi.. 
Küba da aynısı yaşanıyor. Durum o kadar vahim ki bir Türk şirketi DİZEL JENERATÖRLERLE Havana’ya demir atmış, elektrik üretiyor ve şehre veriyor. Hani bizde söz vardır: ‘DÖKME SUYLA DEVİRMEN DÖNER Mİ?’
Küba’da petrol yatakları yok ama petrolle elektrik üretmeye, satın almaya çalışıyor..
12 ay boyunca güneşle yaşayan bir ülke düşünün ancak GES (GÜNEŞ ENERJİ SİSTEMİ) kuramıyor çünkü ABD ambargosu tepesinde..

Ambargo o kadar sert ki doğal su kaynakları olmasına rağmen şişeleyecek teknoloji olmadığı için pet-şişe su üretemiyor..

PURO ihracatını saymazsam tek geliri neredeyse TURİZM olup orada da yatan en büyük handikap KONAKLAMA yerleri yetersizliğidir. Evlere misafir kabul etme (PANSİYON TARZI) yöntemi yürürlüğe sokulmuş ancak ne kadar derde deva olmuştur, tartışılır..

Abi görmesem inanmazdım:
‘’Traktör yok, ÖKÜZ var, çiftçi öküzle tarla sürüyor..’’ 
Daha ne anlatayım size?

Buraya yaşanmış bir hikaye eklemek isterim:

Alkolü bayağı seven Bucaklı bir abimiz Ramazan ayında Ankara’ya gider. Neyse Kızılay’da gezerken bir masada bira içen 2 genç görür. Yanlarına yaklaşır ve sorar:

‘Gençler size Ramazan uğramıyor mu?’’
Kırık Türkçesiyle aldığı cevap çok şaşırtıcıdır.
‘Biz Müslüman değiliz, Hristiyan’ız’
Abi, gençlere şunu söyler:
‘’Dininizin kıymetini bilin!’’ der ve oradan uzaklaşır..

Onun hesap bence ‘’Türkiye’mizin kıymetini bilin’’ derim..

Peki, KÜBA SOSYALİST SİSTEM neyi başarmış?

Kimse aç değil bu bir. Çünkü herkese aylık gıda ihtiyacı veriliyor..

Doğan çocuklar, 18 yaşına kadar eğitimi ve beslenmesi tam sağlanıyor bu da iki. Yeterli vitamini alamayan çocuklarda RAŞİTİZM hastalığı Fransa’da, Almanya’da görülürken KÜBA’da bu oran SIFIRDIR. Kısaca devletin tüm geliri, HALKA harcanıyor..

Hırsızlık, cinayet yok denecek az olup güvenli bir ülkedir.. 

Böyle bakarsan VİVA KÜBA (YAŞASIN KÜBA) diyebilirsin..

Peki, bugünlere gelmesinde nerede hata yapılmıştır?

Bence en büyük hata KÜBA’nın Guantanama vilayetinde bulunan ABD üssünü kapatılmamasıdır..
1959 yılında devrim olduğu zaman 8-10 bin askerin bulunduğu GUANTANAMA’da ABD varlığının sürmesine izin verilmesidir..
Böylece DEVRİM sakat doğmuştur..
Yine benim tahminim ‘CHE GUERA ile CASTRO’ arasında en büyük anlaşmazlık bu konuda olsa gerek diye düşünürüm..

DİP NOT: 
‘Guantanama ABD üssünün’ ben KÜBA ziyaretinden önce ayrı bir ada diye biliyordum ancak KÜBA toprağı imiş, artık yanlış bilgime cahilliğime verin..
 
Çözüm:
Ben olsam hemen BİTCOİN (kripto paraya) geçerim, böylece ambargoyu bir parça da olsa delerim..
Ve mutlaka ÖZELEŞTİRİ yapılmalı ve KÜBA’ya uygun yeni fikir-düşünceler üretilmesi gereklidir..

Yeni yazımda görüşmek üzere sağlıklı ve sevgiyle kalın..
Sokak Gazetecisi
Bucak-BURDUR