Takriben 1 yıl dolmak üzere COVİT-19 pandemisiyle yaşanan sınavımız..
Pandemi sürecini yöneten AK Parti-MHP ortaklığını, ‘CUMHUR İTTİFAKI’nı şöyle bir tartıya çıkaralım mı?
‘Ne yaptı, ne yapamadı, nerede kusurlu, nerede başarılı, neyi yapsaydı daha iyi sonuç çıkardı?’ gibi sorulara SOKAK GAZETECİSİ olarak elbette kendi meşrebimden, tarafsız gözle (her ne kadar taraf olmayan bertaraf olur dense de..) ortaya sermek isterim..
Lafı hiç uzatmadan konumuza dalalım..
27 Kasım 2020 günü, sosyal medya Facebook üzerinden AK Parti Bucak selef (bir önceki) ilçe başkanı anlatmış, anlatmış ve finalinde bakın ne demiş?
‘’ Vesayire, vesayire, örnekler daha çoğaltılabilir. Bu adalet değildir kardeşim. Ya herkese aynı kurallar işletilsin ya da bırakılsın ne oluyorsa olsun. Serbest bırakılan sektörler yüzünden diğer esnafın işleri bitti. Oralarda yayılan virüs burada ki esnafı mağdur ediyor.
Bu işyerine kilit vurulan esnafın evinde çoru çocuğu ne yiyor, aç mı, hasta mı, borçlarını neyle ödeyecek, kirası elektriği doğalgazı suyu bir sürü fatura bunları nasıl ödeyecek, yatırım yapmış borçlanmış ülkesine katma değer sağlamış kredi çekmiş ipotek vermiş şimdi bu borçlar nasıl ödenecek?
Adamın işyeri kapatılıyor, geliri olmayan adamdan bağ-kur yatırması bekleniyor, borcu varsa bir de eczanede ilaç parası isteniyor. Esnafa destek diye verilen kredilerin vadesi geldi, adam çalışamamış ki bunları neyle nasıl ödeyecek, sorulmuyor.
Bir çözüm bulunmazsa bu millet birbirine sarmaya başlar. Allah sonumuzu hayreylesin..’’
Söylenecek ne varsa eski ilçe başkanı söylemiş zaten..
İlave olarak ne söyleyebilirim? Hemen ilk aklıma gelen şu uygulamalar oldu:
-Lokantacı kapandı ama ilk açılan AVM’ler asla kapanmadı..
-Kendi vatandaşına seyahat yasağı kondu ama turistlere konmadı..
-Okullar aç-kapa yapıldı ama otellere yapılmadı..
Velhasıl kelem ya da sonuç olarak AK Parti ve ortağı tartıya çıktığı zaman maalesef zayıf not alıyor..
Bundan sonrası için ne yaparsa tartıyı düzeltir ve geçer not alabilir?
-Kapatılan (lokanta, kafe, kıraathane gibi) küçük esnaflara yıllık cirosunun yarısı kadar en acilinden, hem de hemen nakdi yardım yapılmalıdır, ilave olarak 6 ay ödemesiz çektikleri krediler hemen 1 yıl ertelenmelidir..
-Kısa çalışma ödeneği ve işsizlik maaşları en az asgari ücret düzeyine getirilmelidir..
- COVİT-19, sağlık çalışanların için meslek hastalığı sayılmalıdır..
Tüm bunlar ve diğer gereksinim için hazine tamtakır ise ne yapılmalıdır?
Bas parayı, varsın enflasyon artsın, yeter ki insanımız yaşama sevincini ve umudunu kaybetmesin..
Bir diğer husus bu sorunları kim dile getirecek?
Elbette esnaf, çalışan, iş yeri sahibi, iş adamı, şoför her neyse oy verdiği ve kendilerini temsil ettiği kuruluş, sendika, dernek yok mu?
Var..
Allah aşkına bu kuruluşlar, bugünlerde sorunları dile getirmeyecekse ne zaman dile getirecekler?
Dile getiremiyorlarsa neden orada duruyorlar o zaman?
Şahsi görüşüm ise uzun yıllardan beri işlevini yitiren bu kuruluşların hemen kapatılmasından yanayım.
Görevsiz, misyonsuz sivil toplum kuruluşu diye orta yerde dolaşmasınlar bari..
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Hadi sıra birazda en sevdiğim diğer etkinlik paylaşımında..
TRT2 Film kanalında geçen hafta içinde ‘MUTLU LAZARRO’’ isimli 2019 yılında çekilen ve 2 saat süren İtalyan yapımı bir film izledim..
Filmi bir cümleyle anlat derseniz:
‘Sömürülen Saflığın Karanlık Masalı’ diye ifade edebilirim..
Köyde Feodal sömürü, şehirde Liberal sömürü aynen devam ediyor sadece araçlar, mekanlar, figürler değişiyor..
Saflar, temizler, dürüstler maalesef her 2 düzende de daha çok sömürülüyorlar..
Bir hafta sonraki yazımda buluşmak üzere sevgiyle ve sağlıkla kalın!
Sokak Gazetecisi
Ömer ÖZDAMAR